Ottoman Empires continious invasion of the Aegean Islands, beginning from the front parts of Dardanelles in a process continuing till the second half of XVI. century resulted in Aegean Sea to become on Ottoman inner sea. For making the needed financial and social applications by combining this inner sea with the north, west and east coasts and forming the support points for a policy towards Mediterranean Sea, both large and small islands of this location were taken into administrative arrangement. In February 1534 Barbaros Hayreddin Pasha was announced as a governor-general and Cezâyir-i Bahr-i Sefîd province was formed which constitutes a determining factor of Aegean Island’s Conditions. Galipolli, Rhodes and Lesvos became the basic institutions of this province, which comprises the Aegean Sea. While at first Lemnos was a district of Galipolli Sanjah, from the beginning of the second half of XVIII century it became a subdivision of province in Cezâyir-i Bahr-i Sefîd Province’s structure and after the reconstruction of the province it was announced as a sanjah. Cezâyir-i Bahr-i Sefîd which gained the status of (city) after Lozan Contract signed in 1923, completely lost its legal status
Osmanlı Devleti’nin Ege adalarını Çanakkale Boğazı önlerinden başlamak üzere XVI. yüzyılın ikinci yarısına kadar geçen süreçte adım adım ele geçirmeleri, Ege Denizi’nin bir Osmanlı iç denizi haline gelmesiyle sonuçlanmıştır. Hem bu iç denizi kuzey, batı ve doğu kıyılarıyla bir bütün haline getirip gerekli malî ve sosyal uygulamaları yapabilmek ve hem de Akdeniz’e yönelik siyasetin dayanak noktalarını oluşturabilmek amacıyla burada yer alan irili-ufaklı adalar yeni idarî düzenlemeler içine alınmıştır. Şubat 1534’de Barbaros Hayreddin Paşa’nın beylerbeyliğe getirilip Cezâyir-i Bahr-i Sefîd Eyâleti’nin oluşturulması, Ege adalarının durumlarını belirleyici bir etken olmuştur. Gelibolu, Rodos ve Midilli bu eyâletin Ege Denizi’ni içine alan temel birimleri haline getirilmiştir. İlk dönemlerde Gelibolu Sancağı’na bağlı bir nahiye konumunda bulunan Limni XVIII. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Cezâyir-i Bahr-i Sefîd Eyâleti bünyesinde kaza, eyâletin yeniden yapılandırılmasından sonra ise sancak statüsüne yükseltilmiştir.1864’de vilâyet statüsünü elde eden Cezâyir-i Bahr-i Sefîd’in 1923’de imzalanan Lozan Andlaşması sonucunda hukûkî statüsü tamamıyla sona ermiştir
Diğer ID | JA63UM72UZ |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2005 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Cilt: 7 Sayı: 1 |