Objectives: We retrospectively evaluated patients who undervvent surgery for parotid gland masses.Patients and Methods: A total of 50 patients 25 females, 25 males; mean age 48.5 years; range 18 to 76 years who undervvent surgery for parotid gland masses were evaluat ed with regard to age, sex, preoperative diagnostic meth ods, histopathologic diagnoses, and surgical techniques.Results: Preoperative diagnostic studies included ultrasonog- raphy, fine-needle aspiration biopsy, computed tomoghraphy and magnetic resonance imaging. Histopathological diagnoses were benign in 33 patients 66% , malignant in nine patients 18% , and tumor-like pathologies in eight patients 16% , the most common being pleomorphic adenoma n=28, 56% , Warthin’s tumor n=4,8% , and squamous celi carcinoma n=4, 8% . Superficial and total parotidectomies were performed in 40 80% and 10 20% patients, respectively. Nine patients with malignant tumors also had neck dissection and postoper- ative radiotherapy. Mortality occurred in one patient with metas- tasis to the parotid gland. One patient with lipoma developed recurrence two years after surgery. Follow-up was five years in 28 patients 56% , three years in 12 patients 24% , and two years in five patients 10% . Complete and transient facial paralysis developed in 10 patients and five patients follovving total and superficial parotidectomy, respectively.Conclusion: Superficial parotidectomy is the minimal surgery for parotid gland masses. If the deep lobe of the gland is involved, total parotidectomy should be performed with preservation of the facial nerve. İn malignant tumors neck dis section and postoperative radiotherapy should be added.
Amaç: Parotis kitlesi nedeniyle cerrahi tedavi uygulananolgular geriye dönük olarak değerlendirildi.Hastalar ve Yöntemler: Çalışmaya parotis kitlesi tanısıyla ameliyat edilen 50 hasta alındı. Olguların yaş ve cinsiyet özellikleri, ameliyat öncesi tanı yöntemleri, histopatolojik tanıve uygulanan cerrahi yöntemler araştırıldı.Bulgular: Ameliyat öncesinde ultrasonografi, ince iğneaspirasyon biyopsisi, bilgisayarlı tomografi ve manyetikrezonans görüntülemeden yararlanıldı. Histopatolojik tanı 33 olguda %66 selim tümör, dokuz olguda %18 habis tümör, sekiz olguda %16 tümör benzeri oluşumlardı.En sık konan tanılar pleomorfik adenom n=28, %56 ,Warthin tümörü n=4, %8 ve skuamöz hücreli karsinom n=4, %8 idi. Kırk olguda %80 yüzeyel, 10 olguda %20 total parotidektomi yapıldı. Habis tümörlü dokuz olguda tedaviye boyun diseksiyonu ve ameliyat sonrasıradyoterapi eklendi. Parotise karsinom metastazı olan birolgu hayatını kaybetti. Lipom tanısı konan bir olguda iki yılsonra nüks oluştu. Yirmi sekiz hasta %56 beş yıl, 12hasta %24 üç yıl, beş hasta %10 iki yıllık takibi doldurdu. Total parotidektomi yapılan 10 hastada %20 kalıcı,yüzeyel parotidektomi yapılan beş hastada %10 ise geçici fasiyal paralizi oluştu.Sonuç: Parotis kitlesi için yapılacak en küçük cerrahi girişim yüzeyel parotidektomi olmalıdır. Derin lob tutulumu varsa fasiyal sinir korunarak total parotidektomi yapılmalıdır.Habis tümörlerde parotidektomiye boyun diseksiyonu veradyoterapi eklenmelidir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Mart 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Cilt: 17 Sayı: 2 |