Objectives: Internal jugular vein IJV thrombosis is a rare complication of functional and selective neck dissections. It increases morbidity and may seldom be fatal. We investigated the frequency of IJV thrombosis and its relationship with the dissection technique. Patients and Methods: We evaluated 52 functional and selective neck dissections performed in 34 male patients mean age 57 years; range 34 to 76 years with head and neck cancer. Dissections were mainly performed by sharp dissection n=27 or cautery n=25 . The patients were examined by Doppler ultrasonography with respect to IJV flow and thrombosis preoperatively, and at two weeks and at 3 to 6 months postoperatively. Results: In the early postoperative period, thrombosis was observed in 7.4% n=2 of the necks treated with sharp dissection and in 4% n=1 of the necks treated with cautery. There was no statistically significant difference between the two groups with respect to IJV thrombosis. Late Doppler examinations showed complete recanalization of all thrombosed IJVs. Conclusion: Our data suggest that sharp dissection or cautery techniques performed in functional neck dissections do not differ with respect to the frequency of postoperative IJV thrombosis.
Head and neck neoplasms/surgery jugular veins/ultrasonography neck dissection thrombosis/etiology ultrasonography Doppler vascular patency
Amaç: İnternal juguler ven İJV trombozu, fonksiyonel ve selektif boyun diseksiyonu sonrası morbiditeyi artıran, nadiren ölümcül olabilen bir komplikasyondur. Bu çalışmada, İJV trombozunun sıklığı ve diseksiyon tipinden etkilenip etkilenmediği araştırıldı.Hastalar ve Yöntemler: Baş-boyun tümörü nedeniyle ameliyat edilen 34 erkek hastada yapılan 52 fonksiyonel ve selektif boyun diseksiyonu değerlendirildi. Boyun diseksiyonları, ağırlıklı olarak keskin diseksiyon n=27 veya koter n=25 kullanılarak gerçekleştirildi. Hastalar ameliyat öncesi, ameliyat sonrası 2. haftada ve 3-6. aylarda Doppler ultrasonografi ile değerlendirilerek İJV'de trombus oluşumu araştırıldı.Bulgular: Ameliyat sonrası erken dönemde keskin diseksiyon uygulanan boyunların %7.4’ünde n=2 , koter kullanılan boyunların %4’ünde n=1 tromboz saptandı. İki diseksiyon tekniği arasında tromboz oluşumu açısından anlamlı fark bulunmadı. Geç dönem muayenelerinde trombozların hepsinin rekanalize olduğu görüldü.Sonuç: Fonksiyonel boyun diseksiyonunda elektrokoter veya keskin diseksiyon teknikleri arasında ameliyat sonrası İJV trombozu açısından fark bulunmamaktadır
Baş-boyun neoplazileri/cerrahi juguler ven/ultrasonografi boyun diseksiyonu tromboz/etyoloji ultrasonografi Doppler vasküler açıklık
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Aralık 2008 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Cilt: 18 Sayı: 6 |