Objectives: To compare and contrast the use of the latissimus dorsi myocutaneous flap in complex head and neck defects requiring major reconstructive surgery with respect to the other reconstruction techniques, and to emphasize the importance of this flap as an life and surgeon-saving reconstruction modality. Patients and Methods: In this study, 20 cases 17 males, 3 females; mean age 58.5 years; range 48 to 72 years of major head and neck operations reconstructed with a latissimus dorsi myocutaneous flap in İstanbul University, İstanbul Medical Faculty, Ear, Nose and Throat Clinic between October 2004 and November 2006 were retrospectively examined. The latissimus dorsi myocutaneous flap was prefered as a primary reconstructive modality in eight of the cases and a secondary reconstructive modality in the remaining 12 cases. The reasons for choosing the latissimus dorsi myocutaneous flap as the reconstructive modality were examined in this study and compared with other reconstruction techniques. Results: Partial flap necrosis was observed in four of the 20 cases. In two of these unsuccessful cases, minor intervention was sufficient to achieve functionally satisfactory results. However, one case with partial flap necrosis was lost due to the uncontrollable primary disease. In the one remaining case who had undergone cranioplasty, partial necrosis of the flap developed after the completion of radiotherapy in the 4th postoperative month. No total flap necrosis was encountered in any of the cases. Conclusion: The latissimus dorsi myocutaneous flap is a reconstructive modality with a high success rate and should be considered among reconstruction alternatives.
Amaç: Kompleks baş boyun defeklerinin cerrahisinde majör rekonstrüksiyon gerektiren olgularda latissimus dorsi kas deri flebi kullanımı diğer karşıt rekonstrüksiyon yöntemleri ile karşılaştırılarak irdelendi ve bu flebin yaşamsal önemi ve alternatif bir rekonstrüksiyon yöntemi olarak bilinmesi gerektiği vurgulandı.Hastalar ve Yöntemler: Bu çalışmada Ekim 2004 - Kasım 2006 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Kliniği’nde gerçekleştirilen ve latissimus dorsi kas deri flebi kullanılarak 20 olguda 17 erkek, 3 kadın; ort. yaş 58.5 yıl; dağılım 48-72 yıl yapılan majör baş boyun rekonstrüksiyon ameliyatları geriye dönük olarak incelendi. Latissimus dorsi kas deri flebi olguların sekizinde birincil rekonstrüksiyon yöntemi, geri kalan 12’sinde ise ikincil rekonstrüksiyon yöntemi olarak tercih edildi. Çalışmada temel olarak latissimus dorsi kas deri flebinin bir rekonstrüksiyon yöntemi olarak neden tercih edildiği araştırıldı ve diğer rekonstrüksiyon yöntemleri ile karşılaştırıldı.Bulgular: Yirmi olgudan dördünde kısmi flep nekrozu gözlendi. Bunlardan başarısız olan iki olguda minör girişimler ile fonksiyonel olarak tatmin edici sonuçlar alındı. Ancak, kısmi flep nekrozu gelişen bir olgu birincil hastalığın kontrol edilememesine bağlı olarak kaybedildi. Kraniyoplasti yapılmış olan diğer bir olguda ise ameliyat sonrası 4. ayda radyasyon tedavisinin bitimini takiben flepte parsiyel nekroz gelişti. Hiçbir olguda total flep nekrozu ile karşılaşılmadı.Sonuç: Latissimus dorsi kas deri flebi, baş boyun rekonstrüksiyonunda başarı oranı yüksek olan ve rekonstrüksiyon seçenekleri arasında mutlaka bulundurulması gereken bir yöntemdir
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ekim 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 20 Sayı: 5 |