Objectives: This study aims emphasize oropharyngeal tularemia in the differential diagnosis of infected lymphadenopathy in the neck region. Patients and Methods: Twenty patients 13 males, 7 females; mean age 23 years; range 9 to 43 years diagnosed with tularemia among those who admitted to our clinic between October 2008 - October 2010 with the complaint of lymphadenopathy in the neck, and underwent treatment were included in this study. The radiological, microbiological, histopathological, and laboratory records of the patients were evaluated. Results: All patients with lymphadenitis in neck who were diagnosed with tularemia came from rural areas. Twelve patients had a history of tonsillopharyngitis that pre-existed before the beginning of lymphadenitis or coexisted with lymphadenitis. All lymphadenopathies of the neck was localized in region II, without side predominance. All patients were diagnosed by serological testing. In 12 of the patients who developed abscesses, repeated puncture of the abscess was performed in addition to the medical treatment. Surgical drainage procedure was not applied any patient. Conclusion: The tularemia disease should always be considered in the differential diagnosis of patients with neck lymphadenopathy.
Beta-lactam resistance Francisella tularensis lymphadenitis tularemia
Amaç: Bu çalışmada boyun bölgesinde enfekte lenfadenopatinin ayırıcı tanısında orofarengeal tularemi vurgulandı.Hastalar ve Yöntemler: Ekim 2008 - Ekim 2010 tarihleri arası boyunda lenfadenopati yakınması ile kliniğimize başvuran ve tedavisi yapılan hastalardan tularemi tanısı konulan 20 hasta 13 erkek, 7 kadın; ort. yaş 23 yıl; dağılım 9-43 yıl çalışmaya dahil edildi. Hastaların radyolojik, mikrobiyolojik, histopatolojik ve laboratuvar kayıtları değerlendirildi.Bulgular: Tularemi tanısı konulan boyunda lenfadenitli hastaların tümü kırsal kesimden gelmişti. Hastalardan 12’sinde lenfadenit ile birlikte veya lenfadenit başlangıcından önce tonsillofarenjit öyküsü vardı. Boyundaki lenfadenopatide yön üstünlüğü olmamakla beraber tümü II bölgede lokalize idi. Hastaların tümünde tanı serolojik test ile konuldu. Apse gelişen hastalardan 12’sinde medikal tedaviye ilave olarak apsenin mükerrer ponksiyonu yapıldı. Hiçbir hastaya cerrahi drenaj işlemi uygulanmadı.Sonuç: Boyunda lenfadenopati olan hastaların ayırıcı tanısında mutlaka tularemi hastalığı da düşünülmelidir
Beta-laktama dirençli Francisella tularensis lenfadenit tularemi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Kasım 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 21 Sayı: 5 |