Shakespeare’in Hamlet oyununda
belki de en az göze çarpan karakterlerden biri Ophelia’dır. Oyunda çok az
sahnede yer alması, yer aldığı sahnelerde ise çoğu kez sessiz kalışı Ophelia’nın
yıllarca göz ardı edilmesine, hatta derinlik barındırmayan bir karakter olarak değerlendirilmesine
neden olmuştur. Oysa Ophelia, güç ve iktidar peşinde olanların entrikalarını
anlamlandırmaya çalıştığı için pasif görünmektedir. Bu yüzden Ophelia’nın sessizliğini,
aktif zihinsel ve duygusal bir süreç olarak okumak daha doğru olacaktır. Zira Ophelia’nın
aklını yitirdikten sonra kullandığı çok anlamlı, isyankâr ve bir o kadar da
eğlenceli dil, tam da Ophelia’nın sessiz olduğu süreçte gözlemlediği
ikiyüzlülüklerin yansımasıdır. Bu dil, onun çevresinde olup bitenlerden bihaber
saf bir karakter olmadığını ortaya koyar. Buradan yola çıkarak, bu çalışmada
öncelikli olarak Ophelia’nın delirmeden önceki sessiz hali ve deliliğine giden
süreç irdelenecektir. Böylece, Shakespeare’in deliliği fizyolojik belirtilerle ortaya
koymak yerine, deliliğe özgü nasıl bir dil yarattığı incelenecek ve Ophelia
karakterine dair detaylı bir analiz ortaya konulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Temmuz 2018 |
Gönderilme Tarihi | 2 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 8 Sayı: 16 |