Küreselleşen dünyada, baskın kültürlerin diğer kültürleri
asimile etmesi, dünya çapında yok olmaya yüz tutmuş kültürlerin tekrar
canlandırılması için uluslararası koruma programlarının geliştirilmesine sebep
olmuştur. 17 Ekim 2003 tarihinde imzalanan ve Türkiye’nin de 2006 yılında taraf
olduğu Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi, ülkeler için kültür
sorununu uluslararası bir sorumluluk alanı haline getirmiştir. Bundan sonra,
bahsettiğimiz şekliyle yerel kültürel ürünleri dünyaya tanıtmak adına Türkiye’den
sema gösterileri, âşıklık geleneği gibi kültürel değerlerimizin yanında 2010
yılında Kırkpınar Yağlı Pehlivan Güreşleri de UNESCO’nun “Dünya Kültür Mirası”
listesine alınmıştır. Yağlı güreşlerin Türk spor ve eğlence kültüründe çok
mühim bir mevkii bulunmaktadır. Bu mevkii sadece sporun teknikleriyle değil
güreşin elementleri diyebileceğimiz kispet, yağ, cazgır, davulcu-zurnacı vb.
ile dolmuştur. Özellikle pehlivanın yarısı diye tanımlanan kispet yağlı güreşin
olmazsa olmazıdır. Özel bir isçilik isteyen kispet, her deri ustasının
yapabileceği bir iş değildir. Yağlı güreşin kökeninde bulunan İslami unsurlar
tasarımından, giyimine kadar kispete de tesir etmiştir. Bu bağlamda
çalışmamızda kispet, kispet üzerine inanışlar ve kispet ustalığı ele
alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Temmuz 2018 |
Gönderilme Tarihi | 10 Nisan 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 8 Sayı: 16 |