XIX. yüzyılın başlarında kapitalist endüstri devletleri kendi ürün ve üretimlerini Doğu'ya ulaştırmak ve aynı şekilde doğudan batıya ham madde aktarmak için rekabete girişmişlerdi. Aynı güçler Karadeniz'in doğu limanlarından İran'a kadar uzanan ticaret yoluna büyük önem vererek bu güzergahta hakim güç olmak için rekabete girişmişlerdi. XIX. yüzyıl başlarında Karadeniz ticaretinin canlanması ve 1869 yılında Süveyş kanalının açılması Karadeniz'in doğusundan İran'a yapılan ticaretin hem iktisâdî ve hem de siyasi bakımdan uluslararası stratejik önem kazanmasına sebep oldu. Karadeniz tarihine baktığımızda Trabzon limanının önemi, üstünlüğü, tarihi geçmişinden değil, aktif bir ticari yol olan Erzurum-Tebriz hattına bağlanmasından kaynaklanıyordu. XIX. yüzyılda Karadeniz'in doğu limanlarından İran'a transit ticareti yapan iki yoldan Osmanlı hakimiyet bölgesindeki Trabzon-Erzurum-Tebriz yolu ve Rus hakimiyet sahasındaki Gürcistan sahillerinden Sohum-Poti limanları üzerinden geçen Batum-Tiflis-Tebriz yolu iki devleti rakip haline getirdi. Rus Çarı, Kafkas ticari-transit yolunu öne çıkarmak amacıyla ülkenin kuzey bölgesinde yarı sömürgeci durumunu korumak, Kafkasya'yı büyük bir ticari bölge yapmak, bütün Asya pazarlan ile bağlantı kurmak niyetindeydi. Rusya kendi tüccarını önceden mükellef olduğu yerel vergilerden muaf tutarak, onlara mali ve gümrük yardımları yaparak tüccarı himayesi altına aldı. Rusya tüm bu girişimleriyle Osmanlı toprakları üzerinden İran'a gelen İngiliz malları ile rekabet etmeyi amaçlıyordu. Diğer yandan Rusya, Kafkas yolunda ticari üstünlüğü daimi surette elinde bulundurmak için çeşitli önlemler aldı. Tebriz-Culfa demiryolunu yaparak bütün yol boyunca Rus askerlerini bu güzergaha yerleştirdi. Aynı yolun kenarlarına kullanışlı kervansaraylar yaparak tüccarın ve yolcuların seyahatini kolaylaştırdığı gibi menzillerle de bölge güvenliğini sağlamıştı. 1820 yılının ortalarında İngiliz malları ilk olarak Fars körfezinden İran'a girmiş, bu yıldan sonra da İngiliz malları Kuzey'den Sohum yoluyla Kafkasya ve Anadolu'nun doğusuna, İran'ın kuzeyine ulaşmıştı. İngiltere'nin bu başarısı bölgedeki Rus pazarını tehdit etmişti. Rusya, siyasi açıdan Kafkasya bölgesiyle güçlü bağlantılar kurmasına rağmen, ekonomik açıdan güçlü bağlantılar kuramamış hatta günden güne bölgedeki ticari varlığı zarflamıştı. Rusya'nın bölgede varlığı zayıflamasına karşın İngiliz mallarının satışı İran'da artıyordu. İngiltere, daha fazla kâr elde etmek için kısa deniz yolları bulmaya yöneliyordu. İşte bu noktada İngiltere'nin İran'a ulaşmak için bulduğu en kısa yol Karadeniz güzergahıydı. Bu makalede yeni bir bakış açısıyla ve belirli etkenler haricinde - Hindistan'ın siyasi ve iktisâdî rolü göz ardı edilerek - dış güçlerin olumsuz etkilerine rağmen XIX. yüzyıl sonu, XX. yüzyıl başlarında İran ticaretinin canlanmasını incelemeye çalıştık. Diğer taraftan zikrettiğimiz yollarda Osmanlı ve Rusya arasındaki rekabetin neden ve nasıl bir şekilde ortaya çıktığı sorusuna cevap vermeye, aynı zamanda İngiltere'nin Osmanlı'ya ait olan yolu sahiplenmedeki rolünü belirlemeye çalıştık.
In the beginning of nineteenth century, industrialized capitalist countries had a competition with each other within the Western Europe, to export their products to the east and also to import raw materials to the west. In order to actualize this goal, they laid emphasis on the commercial routes and transit ways that reached Iran through east ports of the Black Sea and competed with each other to become the dominant power. The expansion of trade in the Black Sea from the beginning of nineteenth century on one hand and the opening of Suez Canal in 1869 on the other hand caused the trade that was performed from east of the Black Sea with Iran to become strategically important among the governments both commercially and politically. When we look at history of the Black Sea, we realize that the importance of Trabzon Port is not rooted in its historic past but in its role in the activation of Erzrum - Tabriz trade route. In the 19th century, there were two competing ways to transit trade with Iran through the east coast of the Black sea, and also the two governments that had commerce via these ways became each others rivals; for Ottomans, Trabzon, Erzurum and Tabriz roads, and for the Russians, Georgia coast via Sukhumi -Poti or Batumi port to Tbilisi and Tabriz. These roads belonged to Ottomans and the Russians respectively. In order to strengthen its half colonization position in the region and also make Caucasus region commercial and to extend it to the whole Asian market places, tsar government tried to make Caucasian commercial and transit way attractive. It aimed at giving tax exemption to their merchants who paid tax formerly and offered financial and customs support to its businessmen so that they could compete with English commodity that came to Iran via Ottoman ways. On the other hand, Russians created all kinds of opportunity for their commercial superiority on the Caucasus way. They made railway between Tabriz and Julfa and placed the soldiers along all the way and also made clean, comfortable caravanserais and residences for the security of merchants and traveller on these ways. In the middle of 1820, English merchandise first came to Iran via the Persian golf. But later on they came from north through Sokhumi to Caucasia and from there to east of Anatoly and then reached north of Iran. This was a success of English against the Russian's market. The Russians who had political relationship with this part could not maintain a strong economic relation in this region and it was dying away daily. With the weakening of the Russian presence, the selling of English merchandise was increasing in Iran; and to gain more profit, the English were trying to access new and short marine ways, and one of the shortest of these ways was the Black Sea. In this article, the endeavour is to present a new perspective regarding Iranian commercial and transit issue, apart from specific patterns (political and economic role of India) and despite negative influence of foreign presence, to survey their existence in Iranian economy in nineteenth century and the beginning of twentieth century, which resulted in the blooming of trade. On the other hand, we have tried to answer this question why and how the roads caused political and economical competition between the Russian and the Ottoman governments and also to specify the Britain's role in seizing the road belonging to the Ottomans. At the same time, we had to focus on this issue not only in 19th and 20th century but also current issues which exist in various ways.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 |
Belleten Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.