Ortadoğu, tarihi süreç içinde birçok medeniyete beşiklik etmiş bir
coğrafyadır. Köklü bir tarihsel geçmişi olan Ortadoğu, İslam dininin ortaya
çıkması ile sarsıntılara neden olacak olaylara sahne oldu. İslam dini, bölge
toplumları için yepyeni sosyo-ekonomik şartların ortaya çıkmasına zemin
hazırladı.
Ortadoğu'nun siyasi ve sosyal tarihi geçmişi, 9-10. yüzyıllarda bölünme
ve parçalanma alametleri göstermesine neden olmuştur. Bu parçalanma hareketleri,
İslam dünyasında, son iki asırda bitmek bilmeyen tartışmaları da
başlattı. Bu ihtilaflarla Tolunoğulları, Sacoğulları, İhşidiler, Gazneliler,
Selçuklular ile diğer Müslüman devletler ve hanedanlar mücadele etmeye
çalıştılar. Bu devletlerden bir kısmı siyasi mücadele ederken, Gazneliler ve
Selçukluların siyasi mücadelenin yanında sosyal mücadeleyi de gözden ırak
tutmadıklarını görmekteyiz. Ortadoğu'daki siyasi, politik, sosyal ve ekonomik
ihtilafların temelinde bölgenin çok kültürlü yapısının etkisi inkar edilemez.
Bölgedeki ayrışmanın bir sonucu olarak Ortadoğu, Ortaçağ İslam
dünyasında farklı anlayışların belirmesine sahne oldu. Bu anlayışlardan birincisi
Allah'a yakınlaşmayı öğreten "mutasavvıflar", ikincisi hakikate
ulaşmak için aklı en yüksek ve en iyi vasıta yolu olarak benimseyen
"filozoflar", üçüncüsü ise sonsuzluk içinde her iki nazariye ve teşekkülün takipçisi
olduğunu iddia eden "İsma'ililer" ve "Karmatiler" dir. Ortadoğu'da
ortaya çıkan bu heterodoks gruplar, İslam dünyasında sonraki yüzyıllarda
dahi alttan alta devam eden önemli izler bırakmıştır.
The Middle Eastern İsma'ili-Karmati movement was a very strong movement that shook the Islamic world to its core. The Karmatis created a messianic movement that promised the Islamic world of the Middle Ages a better future based on equality and justice. The revolutionary and messianic (even though in this case it would be more correct to talk about a mehdi rather than a messiah) movement of the İsma'ilis gained a great deal of support among the followers of the Twelve Imam cult, who were not happy about their sect's passivity and political weakness. As a result of the intense debate among Shia groups, many followers of the İmamiyye sect, in Southern Iraq and in other regions, passed on to the ranks of the İsma'ilis. The 4th century of the Islamic Era, known as Islam's century of development, was witness to the Karmatis' dramatic spread in Kufe, Syria, Rey, Khorasan, Maveraünnehr, Multan, Sind, the Magrib, Yemen and Bahrain. İsma'ili groups gained significant success, from the propaganda point of view, within the Islamic world, beginning from the second half of the 3rd century of the Islamic Era (9th century A.D.). In 289 (901-902), the Karmatis gained a strong foothold in Iraq and more precisely in Kufe and environs. From there, their propaganda spread to Bahrain, Syria, Rey, Khorasan, Maveraünnehr, Multan, Sind and Yemen. Wherever they went, İsma'ili-Karmati groups offered an alternative social model. In Bahrain the Karmatis even gave birth to a strong and radical revolutionary movement, leading to their own state. This state was perceived as an example of governing with justice and in respect of equality. For these reasons, one cannot deny the social nature of their current. Many men of authority of the Islamic world during the Middle Ages struggled to put an end to the activities of the İsma'ili and Karmati groups. Among these, the repression by the Tolunoğulları, Sacoğulları, Gazne and Seljuk dynasties are important from the point of view of Turkish history. The conquest of Multan and of Sind by Mahmud from Gazne (388-421/998- 1030) and the conquest of el-Hasa, after a long siege, by the Seljuks in 1077- 1078, with the help of local tribes, put an end to the two-century long Karmati domination. The ruling classes of the Islamic world could finally breathe easier after the long lasting political and social pressure by İsma'ili and Karmati groups.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ağustos 2005 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Cilt: 69 Sayı: 255 |
Belleten Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.