Haberleşme ile ilgili teknolojik aygıtların icadı öncesinde tüm dünyada haberleşme aracı olarak kullanıldıkları bilinen güvercinler, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren özellikle Avrupa’da tekrar askerî haberleşme amacıyla kullanılmaya başlanmıştı. Savaşlar sırasında muhasara altına alınan ve telgrafla haberleşme hatları kesilen bölgelerin dışarısı ile haberleşmesi güvercinler aracılığıyla sağlanmaktaydı. 1870-1871 Almanya-Fransa Savaşı’nda Paris’in muhasarası sırasında Fransızlar Paris ile haberleşmek için posta güvercini kullanmış, bu savaşı takip eden yıllarda Avrupa ülkelerinde askerî birimler içerisine posta güvercini (Latince isimlendirmesi Columba Livia Domestica) şubeleri de dâhil edilmişti. Avrupa’daki gelişmeler birçok konuda olduğu gibi Osmanlı Devleti’ne de yansımış, özellikle II. Abdülhamit döneminde İstanbul merkezli bir posta güvercini sistemi kurulmaya çalışılmıştı. Sultan’ın iktidarının son yıllarında nizamnamesi de yayımlanarak Avrupa’da olduğu gibi resmî bir askerî birim haline getirilmeye çalışılan posta güvercini sisteminin uygulamaya konulması mümkün olamamıştı. Buna karşılık başta Rusya olmak üzere farklı ülkelerin Osmanlı sınırlarında güvercinler aracılığıyla istihbarat topladıkları görülmekte ve devlet bu karşı istihbarat faaliyetlerine engel olmaya çalışmaktaydı. Hem II. Abdülhamit döneminde hem de sonrasında – özellikle Birinci Dünya Savaşı sırasında – devletin güvenlik endişeleri arasında başka ülkeler tarafından kullanılan posta güvercinleri de yer alıyordu. Osmanlı Devleti bunlarla mücadele ederken kendi posta güvercini sistemini kurmak için uğraşmaya da devam etmişti. Uygulamaya bir türlü geçirilemeyen bu sistemle ilgili çalışmalar, Cumhuriyet’in ilk yıllarında da sürdürülecek ve Türkiye Cumhuriyeti’nde de askerî posta güvercini sistemi kurmaya yönelik çalışmalar görülecekti.
The pigeons, known to be used as communication tools all over the world before the invention of technological devices, were started to be used again in the second half of the 19th century, especially in Europe for military communication purposes. During the siege of Paris in the Franco-Prussian War of 1870-1871, the French had used homing pigeons (in Latin, Columba Livia Domestica) to communicate with Paris, and in the following years the European pigeon branches were included in the military units of European countries. The developments regarding military intelligence in Europe were spread to the Ottoman State, especially during the reign of Abdulhamid II., an Istanbul based pigeon system was tried to be established. However, the system of the homing pigeon was not implemented in the State despite the publication of a regulation in the last years of the Sultan’s reign. On the other hand, it was seen that different countries, mainly Russia, gathered intelligence through the pigeons within the Ottoman borders, and the state was trying to prevent these counter-intelligence activities. Both during the reign of Abdulhamid II. and thereafter -especially during the First World War- the Ottoman State’s security concerns were concantrated on the homing pigeons used by other countries. After the reign of Abdulhamid II., the Ottoman State continued to work on establish its own pigeon system. Works on the pigeon system has been maintained after the collapse of the Ottoman State and the Republic of Turkey has also made efforts to establish a military pigeon system.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 84 Sayı: 301 |
Belleten Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.