I. Dünya Savaşı başından 1917 yılına kadar Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa diplomasisine uzak kalmak ilkesini içeren Monroe Doktrinine sığınarak savaş dışı kalmayı başarmıştı. Umulanın aksine savaşın yıllarca sürmesi ise bu süre içinde Avrupa ülkelerinin tüm ağırlıklarını savaşa vermelerine yol açtı. Aynı dönemde Amerika, Avrupa ülkelerinin üretemediklerini üreterek, onları destekliyecek silah endüstrisini geliştirerek ekonomisini alabildiğine güçlendirme olanağı bulmuştu. Ancak, uzayan savaş gitgide alıcılarının alış gücünü de tüketmeye başlayınca bu güçlü ülke, artık çarpışmaların sonunu belirlemek gereğini duydu. Nitekim, Almanlar tarafından üst üste batırılan İngiliz - Fransız yolcu gemilerinde birçok Amerikan vatandaşının da yaşamlarını yitirmelerinin tepkilerine Almanya'nın Meksika ile gizlice anlaşarak Amerikan toprakları üzerinde spekülasyonlara girişmesi de öğrenilince, Amerika, Monroe Doktrininin ihlal edildiğini öne sürerek savaşa girme kararı aldı. Büyük ve yıpranmamış bir güçle İtilaf Devletlerinin yanında yer alınca, savaş bu gurubun başarısı ile sonuçlandı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Nisan 1984 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1984 Cilt: 48 Sayı: 189-190 |
Belleten Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.