Bundan birkaç yıl öncesine kadar klasik Osmanlı mimarisi çağının Türk tekke mimarisi bilinmemekteydi. Bulgaristan'ın kuzeydoğusunda görülen Akyazılı Sultan'ın 1967'de Prof. Semavi Eyice tarafından yapılan derin ve bol resimlendirilmiş çalışması iledir ki, uzun zamandır bilinen fakat hiçbir zaman anlaşılamayan bu âbidenin önemi inandırıcı bir şekilde izah ediliyor ve klasik Osmanlı mimarisindeki yerine konuyordu. En önemlisi, onun yeniden ortaya çıkarılması ve evliyanın türbesinin yanındaki Asitane, dervişlerin toplantılarını yaptıkları geniş bir salonun bulunduğu heybetli binanın fonksiyonunun açıklanmasıdır. Duvarlarını n bağlantı parçalarının birleştiği yere kadar kalmış olan bu salon, Osmanlı mimarisinin nadir tiplerinden birinin bilinen yegâne örneğidir. Osmanlıların Balkanlar'daki mimari mirasının büyük bir kısmı hiç bilinmiyor değilse bile pek az tanınmaktadır. Böylece, Bulgaristan, Yunanistan ve aynı zamanda Yugoslavya'nın Makedonya toprakları hala mimari sahada tanınmayan şaheserleri elinde tutmaktadır. Sadece Bosna Müslümanları ve Macarlar geniş çapta değerli çalışmalar ortaya koymuşlardır ki bu sayede, bu sahalarda daha iyi bilgi edinebiliyoruz. 1969 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa'daki eyaletlerine doğru 16.000 km.lik bir seyahat yaparken, bana bilimce tanınmayan birkaç âbideyi ziyaret ve tanıtma imkanı sağlandı. Bunlardan biri de klasik Osmanlı Mimarisi çağına ait heptagonal Asitane'nin ikinci bir örneğidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arkeoloji |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ocak 1971 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1971 Cilt: 35 Sayı: 137 |
Belleten Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.