1908 Meşrutiyet devriminden sonra, Balkan devletleri arasında Osmanlı İmparatorluğuna karşı bir birleşme eğilimi baş göstermişti. Bilhassa Bulgarlar ve Sırplar, Makedonya'yı almak ve aralarında paylaşmak emelindeydiler. Bu bölgenin Osmanlı imparatorluğundan ayrılmasını yeter görüyorlar ve paylaşma konusunda anlaşmaya varmayı umuyorlardı. Bilindiği gibi, neticede durum böyle olmamış ve bu iki devlet bu yüzden anlaşmazlıktan kurtulamamıştır. Bunun sebebi ise, Makedonya sorununda karşılıklı emel ve çıkarlarının bağdaşmaz ve uzlaşmaz oluşudur. Bu sırada, Yunanistan henüz tereddütlü idi. Bu devlet, Slavların Balkanlara tamamen hâkim duruma geçmesinden endişe ediyor, bir Balkan ittifakında azınlıkta kalmaktan ve milli çıkarlarının tehlikeye düşmesinden korkuyordu. Osmanlı devleti aslında bu fırsattan faydalanarak aradaki pürüzlü sorunları çözümleyip Yunanistan'la iş birliğinde bulunabilir, böylece de Balkan devletlerinin kendisine karşı birleşmelerini engelleyebilirdi. Bu sorunların başında ise, Girid geliyordu. Girid meclisi, daha 6 Ekim 1908 tarihinde adanın Yunanistan’a katıldığını ilan etmiş, Osmanlı devleti bunu kabul etmemişse de bir şey yapamamıştı. 9 Ekim 1910 tarihinde ise bu meclis, Yunan kralına sadakat yemini etti. Osmanlı devleti tebaası olan meclis başkanı Venizelos, Girid millet vekili olarak Yunan parlamentosuna katıldı. Bâbıâlinin şiddetli protestosu, sadece Girid meclisindeki Müslüman üyelerin bu yeminden istisna edilmeleri sonucunu doğurabildi.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ekim 1968 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1968 Cilt: 32 Sayı: 128 |
Belleten Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.