Çanakkale Boğazı gibi İstanbul Boğazı da doğu - batı istikametinde hemen hiçbir devirde kavimlerin bir taraftan diğer tarafa geçişine büyük bir mani teşkil etmemiştir. Truva'nın M.Ö. 3. Bin başına tarihlenen ilk esas kültürünün hemen aynının Gelibolu yarımadasında görülmesi ve hattâ bu kültürün Halkidike yarımadasına kadar sahil bölgesi boyunca yayılmış olmasına mukabil aynı devreye ait olup Frigya-Bitinya sahasında elde edilen buluntular (Demirci Höyük) Balkan memleketleri kültürlerinin de bazan Anadolu'nun kuzey - batı kısmına nufuz etmiş olduklarını açıklamaktadır . Bu durum bize prehistorik çağların belki de ilk devresinden itibaren insanların en iptidai vasıtalarla bile Boğazları geçmiş olduklarını göstermekle kalmamakta, aynı zamanda İstanbul bölgesinin insanlık tarihinin başlangıcından beri iskân edilmiş olduğunu da anlatmaktadır. Filhakika, İstanbul bölgesinde prehistorik buluntular çoktan beri elde edilmiş olmakla beraber, iskân yerleri de tesbit edilmiştir. J. Miliopulos'un birinci dünya harbi sırasında Kadıköy ve Pendik civarında keşfetmiş olduğu prehistorik iskân yerleri hakkında sonraları başka âlimler de meşgul olmuşlar ve en esaslı araştırmayı 1939 senesinden beri K. Bittel yapmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Nisan 1954 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1954 Cilt: 18 Sayı: 70 |
Belleten Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.