Antik Çağ’da Troas Bölgesi’nin kuzeyinde yer alan Parion antik kenti, sahip olduğu coğrafi ve stratejik konumu
ile çağlar boyunca bölgedeki egemen güçlerin sahip olmak istedikleri bir kent konumundadır. Bu durum kentin
savunma ihtiyacını da beraberinde getirmiş ve yaklaşık 7,5 km. uzunluğunda oldukça görkemli sur duvarları ile kent
korunmaya çalışılmıştır. Parion savunma yapıları mevcut kalıntıları ile daha önce incelenmiş olmakla birlikte 2017
yılına kadar savunma yapılarında arkeolojik kazı çalışmaları gerçekleştirilmemiştir. 2017 yılında Parion Akropolünü
ve çevresindeki alanın doğusunu çevreleyen, bir iç sur olarak da adlandırabileceğimiz savunma yapısının doğu
yüzünü ortaya çıkarmak amacıyla bilimsel arkeolojik kazılara başlanmıştır. Çalışma konumuzu oluşturan sikkeler
ise, 2019 yılı çalışmaları sırasında 0.80 m. derinliğindeki yangın tabakası içerisinde farklı kotlarda ele geçmişlerdir.
Sur duvarındaki bir tahribat dönemine ait olan yangın tabakasında bulunan 39 sikkenin, üçü Roma eyalet sikkesi iken,
otuz altısı Erken Bizans Dönemi’ne tarihlenmektedir. Erken Bizans sikkelerinin en geç tarihlisi MS 615 yılına ait
olmakla birlikte, sikkelerin çoğunluğu Focas ve Heraclius Dönemi’nde darp edilmişlerdir. Söz konusu yangın tabakası
içerisinde sikkeler dışında, oldukça yoğun ateşe maruz kaldıklarından dolayı üzerleri tamamıyla yangın izleri ile
kaplı olarak ele geçmiş arkeolojik kalıntı ve buluntular da, surlarda dolayısıyla kentte gerçekleşen bir tahribata işaret
etmektedirler. Anadolu’daki bazı antik kentlerde, MS 615-616 yıllarında Sasani akınları nedeniyle tahribat izleri ve
sikke buluntularında ani bir kesilme görülmektedir. Parion Akropolü Doğu (İç) Sur yangın tabakası içerisinde ele
geçen sikkeler de, Sasaniler’in MS 615-616 yılında Khalkedon’u kuşatmadan önce Parion’a da uğradıkları ve kentte
tahribat yaptıkları izlenimi uyandırması açısından önemli bir yere sahiptir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel çalışmalar |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ağustos 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 22 |
Yayıncı
Vedat Dalokay Caddesi No: 112 Çankaya 06670 ANKARA
tuba-ked@tuba.gov.tr
(+90) (212) 219 16 60
TÜBA-KED Türkiye Bilimler Akademisi Kültür Envanteri Dergisi / Turkish Academy of Sciences Journal of Cultural Inventory (TÜBA-KED), dergide yayımlanan makalelerde ifade edilen görüşleri resmî olarak benimsememekte ve derginin basılı ya da çevrim içi sürümlerinde yer alan herhangi bir ürün veya hizmet reklamı konusunda garanti vermemektedir. Yayımlanan makalelerin bilimsel ve hukuki sorumluluğu yazar(lar)a aittir.
Makalelerle birlikte gönderilen resim, şekil, tablo vb. materyaller özgün olmalı ya da daha önce yayımlanmışlarsa, hem basılı hem de çevrim içi sürümlerde yayımlanmak üzere eser sahibinden alınmış yazılı izinle birlikte sunulmalıdır. Yazar(lar), dergide yayımlanan çalışmalarının telif hakkını saklı tutar. Makale dergide yayımlandığında, mali haklar ve umuma iletim hakları, işleme, çoğaltma, temsil, basım, yayın ve dağıtım hakları TÜBA’ya devredilecektir. Yayımlanan tüm içeriklerin (metin ve görsel materyaller) telif hakları dergiye aittir. Dergide yayımlanmak üzere kabul edilen makaleler için telif hakkı ya da başka bir ad altında ödeme yapılmaz ve yazar(lar)dan makale işlem ücreti alınmaz; ancak yeniden baskı (reprint) talepleri yazarın sorumluluğundadır.
Bilimsel bilgi ve araştırmalara küresel açık erişimi teşvik etmek amacıyla TÜBA, çevrim içi olarak yayımlanan tüm içeriklerin (aksi belirtilmedikçe) okuyucular, araştırmacılar ve kurumlar tarafından serbestçe kullanılmasına izin vermektedir. Bu kullanım, eserin kaynağının belirtilmesi koşuluyla ve ticari amaç dışında, herhangi bir değişiklik yapılmaksızın Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International (CC BY-NC-ND 4.0) Uluslararası Lisansı kapsamında mümkündür. Ticari kullanım için lütfen yayıncı ile iletişime geçiniz.