Osmanlı İmparatorluğu’nda batılılaşma hareketlerinin yaşandığı 19. yüzyılda özellikle Tanzimat ile beraber Avrupa
şehirlerinde yüksek estetiğe sahip sivil ve kamusal mimarinin kent yaşamına kattığı modernliğin getirdiği beğeni İstanbul’a
çok sayıda yeni yapının kazandırılmasına vesile olmuştur. Modernliğin yanı sıra Osmanlı sivil mimarisinin
vazgeçilmez unsuru haline gelmiş ahşabın geniş boyutta yangınlara sebep olmasından dolayı kanuni düzenlemelerle
tuğlanın kullanıldığı kâgir yapılara dönüşüm sağlanarak mimari alanda yeni bir sürece geçilmiştir. Mimarideki
değişimlerin ötesinde Endüstri Devrimi’nin Osmanlı’da etkisini gösterdiği 19. yüzyılın ikinci yarısındaki sanayi
faaliyetleri ile Avrupa ülkelerinin Osmanlı’yı açık pazar haline getirme isteklerinden kaynaklı ulaşım projelerine
gereksinim duyulmuştur. İstanbul’u Orta Doğu’ya bağlayacak demir yolu projesinin ilk durağını oluşturan Haydarpaşa
Tren Garı’nın ilki 1873 yılında, ikincisi ise 1908 yılında hizmete girmiştir. Haydarpaşa Garı ve çevresinde Mayıs
2018’den itibaren Marmaray CR3 Projesi Haydarpaşa Gar Sahası İyileştirme Projesi kapsamında İstanbul Arkeoloji
Müzeleri’nin denetiminde arkeolojik kazılar yürütülmektedir. Kazılar sırasında tespit edilen 19. ve 20. yüzyıla ait
damgalı tuğlalar Osmanlı’nın son döneminde ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında kamusal alanda kullanılan
birer yapı malzemesi olup bu çalışmada arkeolojik materyal bağlamında ele alınarak değerlendirilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel çalışmalar |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 22 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 22 |
Bu sistemin içeriği ve TÜBA-KED'de yayınlanan tüm makaleler "Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0" altında lisanslanmıştır.