Mermer, taş, ahşap ve çini gibi malzemeler üzerine yüzeyden oyularak kabartılmış ve bir yapının kimliğini belirten yazılara kitâbe denilmektedir. Kitâbeler, yapının inşa veya onarım tarihi, bânisi, sanatkârı, yazım dili, yazı çeşidi gibi birçok bilgi alanına sahiptir. Ankara Etnografya Müzesi’nin arka bahçesinde 13. yüzyıldan 15. yüzyıla ait dini ve ticari eserlere ait yapı kitâbeleri bulunmaktadır. Müzedeki kitâbelerin yazım dilinin Arapça olduğu ve yazı sanatında Selçuklu etkisinin yer yer sürdüğü gözlenmektedir. İncelenen kitâbelerin tamamında celi sülüs hat bir dönem uygulaması olarak tercih edilmiştir. Söz konusu yazıtların malzemesi iyi kalitede beyaz mermer olup harfler yüzeyden derin oyularak kabartılmıştır. Müzeye ait kitâbelerin Ankara ve çevre illerdeki yapılara ait olduğu anlaşılmaktadır. Kitâbelerin muhteviyatından hareketle hangi yapıya ait oldukları eski görsel kaynaklarla tespit edilmiştir. Kitâbelerdeki yazı analizini yaparak Türk hat sanatına kazandırmak başlıca amacımızdır. Söz konusu kitâbelerin malzeme özellikleri, en ve uzunluk ölçüleri yapılan saha çalışması neticesinde belirlenmiş olup fotoğraflar müzenin eşel ölçeğiyle tarafımızca çekilmiştir. Söz konusu kitâbeler vasıtasıyla bağlı bulundukları yapı türlerinin dönem ve bâni bilgisine ulaşılmaktadır. Ankara Etnografya Müzesi’nin arka bahçesinde yer alan kitâbeleri dini, ticari, askeri ve su grubu başlığı altında toplamak mümkündür. Çalışmamızda 13.yy.’dan 15.yy.’a uzanan yapı kitâbelerini Türk Hat Sanatı bakımından değerlendirerek Türk idaresi altındaki Ankara ve çevresindeki bölgelerin Selçuklu’dan Osmanlı’nın erken dönemini kapsayan süreçte kayıp mimari mirasın ortaya çıkarılması hedeflenmiştir. Bu yönüyle uyuşan kitâbeler dini ve ticari yapı grubu altında sınıflandırılmıştır. Öncelikle yazıtların Türk Hat Sanatı içindeki yeri saptanacak sonrasında bağlı bulundukları cami, medrese, ribat ve han yapılarıyla söz konusu bölgenin
mimari çözümlemesine gidilecektir.
Ankara Etnografya Müzesi Kitâbe Hat Sanatı Dini ve Ticari Yapılar Yazı Analizi
Çalışmamız sürecinde Nisan 2023 tarihli ve 3686453 sayılı Ankara Etnografya Müzesi desteğiyle yürütülmekte olan “Müzelerdeki tarihi mezar taşlarının sanatsal yönünün incelenmesi” başlıklı proje kapsamında saha çalışması yapılmıştır. Söz konusu saha çalışması sürecinde mezar taşları yanında taş kitâbeler de yerinde tespit edilerek incelenmiştir. Çalışmamız için gerekli izinleri sağlayan T.C. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne ve Ankara Etnografya Müzesi müdürü sayın Ali Haydar ATALAY’a teşekkürlerimi borç bilirim
The inscriptions carved into the surface of materials such as marble, stone, wood, tiles, etc., which indicate the
identity of a building are called epigraphs. Epigraphs have many fields of information such as the date of construction or repair of the building, the owner, the craftsman, the language of writing and the type of writing. In the backyard of the Ankara Ethnography Museum, a number of building inscriptions of religious and commercial buildings from the 13th to the 15th centuries have been identified. The inscriptions in the museum are written in Arabic, and the Seljuk influence in the art of writing persists in some instances. In all of the inscriptions examined, celi sülüs calligraphy is preferred as a period practice. The material of these inscriptions is high-quality white marble, and the letters are deeply carved and embossed on the surface. It can be inferred that the inscriptions belonging to the museum pertain to buildings in and around Ankara, with the exception of one work. The building to which the inscription belongs has been found from the content of the inscription and old visual sources. Our main aim is to analyse the script of the inscriptions and to relate them to the art of Turkish calligraphy. The material from which these inscriptions were made, their width and length measurements were determined as a result of fieldwork and the photographs were taken by us using the museum’s scale. These inscriptions allow us to identify the type of building, the period in which it was built and the sultan. The inscriptions displayed in the backyard of the Ankara Ethnography Museum can be categorized under religious, commercial, military, and water-related structures. This study aims to evaluate
the architectural inscriptions dating from the 13th to the 15th century in terms of Turkish calligraphy, with the goal of uncovering the lost architectural heritage of Ankara and its surrounding regions under Turkish rule. This period spans from the Seljuk era to the early Ottoman period. The inscriptions that align with this aim have been classified under religious and commercial buildings. Initially, the position of these inscriptions within Turkish calligraphy will be identified, followed by an architectural analysis of the associated structures, including mosques, madrasas, ribats, and caravanserais in the region.
Ankara Ethnography Museum Epigraphy Calligraphy Religious and Commercial Buildings Calligraphic Analysis
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk İslam Sanatında Hat |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 13 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 31 |
Yayıncı
Vedat Dalokay Caddesi No: 112 Çankaya 06670 ANKARA
tuba-ked@tuba.gov.tr
(+90) (212) 219 16 60
TÜBA-KED Türkiye Bilimler Akademisi Kültür Envanteri Dergisi / Turkish Academy of Sciences Journal of Cultural Inventory (TÜBA-KED), dergide yayımlanan makalelerde ifade edilen görüşleri resmî olarak benimsememekte ve derginin basılı ya da çevrim içi sürümlerinde yer alan herhangi bir ürün veya hizmet reklamı konusunda garanti vermemektedir. Yayımlanan makalelerin bilimsel ve hukuki sorumluluğu yazar(lar)a aittir.
Makalelerle birlikte gönderilen resim, şekil, tablo vb. materyaller özgün olmalı ya da daha önce yayımlanmışlarsa, hem basılı hem de çevrim içi sürümlerde yayımlanmak üzere eser sahibinden alınmış yazılı izinle birlikte sunulmalıdır. Yazar(lar), dergide yayımlanan çalışmalarının telif hakkını saklı tutar. Makale dergide yayımlandığında, mali haklar ve umuma iletim hakları, işleme, çoğaltma, temsil, basım, yayın ve dağıtım hakları TÜBA’ya devredilecektir. Yayımlanan tüm içeriklerin (metin ve görsel materyaller) telif hakları dergiye aittir. Dergide yayımlanmak üzere kabul edilen makaleler için telif hakkı ya da başka bir ad altında ödeme yapılmaz ve yazar(lar)dan makale işlem ücreti alınmaz; ancak yeniden baskı (reprint) talepleri yazarın sorumluluğundadır.
Bilimsel bilgi ve araştırmalara küresel açık erişimi teşvik etmek amacıyla TÜBA, çevrim içi olarak yayımlanan tüm içeriklerin (aksi belirtilmedikçe) okuyucular, araştırmacılar ve kurumlar tarafından serbestçe kullanılmasına izin vermektedir. Bu kullanım, eserin kaynağının belirtilmesi koşuluyla ve ticari amaç dışında, herhangi bir değişiklik yapılmaksızın Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International (CC BY-NC-ND 4.0) Uluslararası Lisansı kapsamında mümkündür. Ticari kullanım için lütfen yayıncı ile iletişime geçiniz.