Demokrat Parti Dönemi Türk-Amerikan İlişkileri, Marshall Yardımları ve Türkiye’nin NATO’ya girmesi gibi gelişmelerin açtığı yolda hızla gelişerek devam etmiştir. Dönemin devlet adamları tarafından NATO ile Türkiye’nin dolayısıyla da ABD’nin çıkarları özdeş olarak algılanmış ve Türkiye’nin uluslararası politikası bu düşünce üzerine bina edilmiştir. NATO üyeliği Sovyet Rusya ile Türkiye arasında belirgin kırmızıçizgiler çekmişse de; Başbakan Menderes özellikle iktidarının son yıllarında Sovyet Rusya ile iyi ilişkiler geliştirmek isteyince; bu politika ABD’nin dikkatini Türkiye üzerine çekmiş ve Demokrat Parti Hükümeti’nin izlediği politikadan memnuniyetsizliğini Menderes’in ABD ziyaretinde açıkça ortaya koymuştur. Bu noktadan sonra ABD ile Demokrat Parti arasında başlayan gerginlik, ABD’li gazeteci Eugene C. Pulliam’ın 1958 yılı Eylül ayındaki Türkiye ziyareti sonrasında kaleme aldığı ve Demokrat Parti’nin basın politikası ve diğer anti-demokratik uygulamaları nedeniyle sonunun geldiğini ifade ettiği yazıları ile belirginleşmiştir. Menderes bu yazıları tercüme ederek Türkiye’de yayımlayan gazeteler ve yöneticileri hakkında davalar açmış ve bu davalar sonucu verilen cezalar da ABD’nin ve Uluslararası Basın Enstitüsü’nün aracılığı ile Dünya kamuoyuna duyurulmuştur
Türk-Amerikan ilişkileri Demokrat Parti Basın Sansürü Pulliam Davası
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2011 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ekim 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Sayı: 29 |