Mesnevi, 11. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Türk edebiyatının tüm
coğrafyalarında çok sayıda örnekle takip edilebilen bir edebi formdur.
Türk mesnevi geleneğinin Anadolu sahasında oluşmaya başladığı 13.
yüzyıldan itibaren eğitici ve öğretici amaçları ön planda olan mesneviler
ile din ve tasavvuf konulu mesneviler var olmuştur. 15. yüzyıl sanat yönü
ön planda olan mesnevilerin ağırlık kazanması dolayısıyla Türk mesnevi
edebiyatının gelişim dönemi, 16. yüzyıl klasik dönemidir. 17. yüzyılda da
mesnevi rağbet edilen bir form olmakla birlikte aşk ve macera konulu
mesnevilerde önceki yüzyıllara göre bir gerileyiş söz konusudur.
18. yüzyıl Türk edebiyatı 16 ve 17. yüzyıldaki klasik tarzın ağırlıklı
bir üslup özelliği olmaktan çıktığı; Mahallî, Bediî (Sebk-i Hindî) ve Hikemî
üslupların yanında tâli bir çizgi şeklinde varlığını devam ettirdiği
dönemdir.
Bu makalede klasik tarzın hâkimiyetini kaybettiği 18. yüzyıla mesnevi
özelinden bakılarak; 18. yüzyıl mesnevileri konu, plan, sebeb-i telif,
mesnevi içinde yer alan farklı nazım şekil ve türleri, model mesnevi algı-
sındaki değişme ile mesnevilerin sunumu açısından klasik dönem mesnevileri
ile karşılaştırılacak ve yüzyılın edebî görüntüsüne mesnevi penceresinden
bakılmaya çalışılacaktır.
18. yüzyıl Osmanlı Edebiyatı klasik sonrası mesnevi Divan şiiri
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2012 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ekim 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Sayı: 32 |