Muhataba göre açık ve kusursuz bir söylem geliştirmenin kurallarını inceleyen belâgat, “meânî, beyân ve bedîʽ” olmak üzere üçe ayrılır. Meânî, sözün yerinde kullanılması için gerekli kuralları, beyân ile bedîʽ ise edebî sanatlar genel başlığı altında görülen anlam ve söz sanatlarını içerir. Anlam sanatları içinde yer alan teşbîh ve teşbîhten doğan mecâzlar yani istiâre türleri, günlük konuşma ve yazı dilinin önemli unsurlarını oluşturmaktadır. Bu makalede öncelikle belâgatin Arap, Fars ve Türk edebiyatlarındaki gelişiminden kısaca söz edilecek, daha sonra Kazvînî’nin Telhîs’inden başlanarak çoğu Tanzimat sonrasında Türkçe olarak kaleme alınmış on bir belâgat kitabının “teşbîh” ve “istiâre” hakkında yapılmış tarif ve tasnifleri sistemli bir biçimde ortaya konarak topluca değerlendirilecek; sonuç kısmında da küçük bir tartışma açılacaktır.
Rhetoric which examines rules of developing clear and precise discourse is divided into three groups: “meânî, beyân and bedî”. Me’ânî includes principles for the correct usage of word. “Beyân” and “bedîʽ” contains subjects of the figurative language. “Teşbîh” and types of “istiâre” which mean figures from getting “teşbîh” in literary style are the important elements of spoken and written language/discourse. First of all, the development of rhetoric in Arabian, Persian and Turkish literatures will be mentioned briefly. Secondly, describing and classifying about “teşbîh” and “istiâre” of eleven rhetoric books -beginning from Kazvînî’s Telhîs- which were written after the Tanzimat will be brought up in a systematic manner and evaluate collectively. Finally, problems will be discussed.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2014 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ekim 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Sayı: 35 |