Nasıl ki özne kendini tanımlarken en az bir ötekine ihtiyaç du-yuyorsa toplumlar da kendilerini tanımlarken öteki/ötekilere ihtiyaç duya-caktır. Batı için bu öteki Doğu’dur. Yüzyıllarca öteki olarak konumlandırı-lan Doğu için ise Batı karşı-öteki olacaktır. Yakup Kadri Karaosma-noğlu’nun Bir Sürgün adlı romanı öteki ve karşı-öteki kavramlarını ortaya sermesi açısından oldukça önemli bir eserdir. Romanda Batı için öteki olan Doğunun gizemli ve egzotik görülen doğası aralarına girmeye çalışan bir Doğulu ile nasıl alt üst olup tehlike arz eden, aşağılanan, hor görülen bir duruma geldiği okura gösterilmeye çalışılır. Bunun yanı sıra romanın asıl meselesi olan Doğunun kendini ve kendi kültürünü tanıması meselesi öteki durumuna düşmesinden hemen sonra geliştirdiği karşı-öteki kavramıyla birleşir. Bu anlamda öteki ve karşı-öteki açıklanırken şarkiyatçılığın (or-yantalizm) ve garbiyatçılığın (oksidentalizm) görüşlerinden yararlanılacak-tır. Fakat bu akımlardan yararlanırken temel çıkış noktamız öteki olmaya devam edecektir.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu Bir Sürgün öteki karşı-öteki şarkiyatçılık garbiyatçılık
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 30 Kasım 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 40 |