Edebî
metinler, felsefî bir edim olarak kabul edilebilecekleri gibi, belli bir evren
tasavvurunu da beraberlerinde getirirler. Türk romanı yaslandığı felsefî zemin,
ortaya koyduğu evren tasavvuru ve temsil ettiği değerler dünyası bakımından
yirminci yüzyılda çok farklı arayışlara şahitlik etmiştir. Özellikle 1980
sonrası romanımızda kendisini gösteren postmodern eğilimler, yeni yüzyılla
birlikte, dil, biçim ve içerik bakımından özgün romanların yazılmasını da
hazırlamıştır. Bu romanlardan İhsan Oktay Anar’ın Suskunlar’ı köken, süreç ve gaye kavramları bakımından
incelendiğinde, metnin, kurgusal düzeyde postmoderniteden
izler taşıdığı, bununla birlikte derin yapısında tarih metafiziklerine
yaklaştığı görülmektedir. Yarattığı tarihsel malzemeyi bir dekor olarak
kullanması, dili arkaik bir düzlemde tasarlaması ve öyküleri bir katalizörün
dişlilerini andırır biçimde kurgulaması, Suskunlar’ı
postmodern bir metne dönüştürmektedir. Diğer yandan, romanda kutsal metinlere
yapılan atıflar ve romanın tamamına yayılmış hakikatin (gayenin) peşinden gitme
hâli de, onu büyük tarihsel anlatılara ve tarih metafiziklerine
yaklaştırmaktadır. Böylece Suskunlar,
postmodern bir tarih metafiziği örneği sunmaktadır.
Tarih metafizikleri postmodernite roman incelemesi İhsan Oktay Anar Suskunlar
Literary works can be considered as philosophical acts
as well as representations of a certain world-view. Twentieth century Turkish
fiction witnessed a wide range of quests in terms of the philosophical
grounding they originate, the world view they manifest and the world of values
they represent. Postmodern tendencies of the post-80’s period contributed to
the production of original novels in terms of language, form and content in the
millennium. When examined in the context of origin, progress and goal, on one
hand, İhsan Oktay Anar’s The Silent
(Suskunlar) embodies postmodern elements in its fictional world and it
appears to illustrate strong associations with historical metaphysics in its
deep structure. His usage of history as a narrative framework, his design of
language as an archetypal medium and his setting the plot as closely embedded
stories provide sufficient ground to consider The Silent as a postmodern text. On the other hand, attributions to
Holy Scriptures (including The Bible and the Qur’an) and the everlasting quest
for the ultimate truth open the text to a different kind of reading and bring
it closer to metanarratives as well as to historical metaphysics. Thus, The Silent illustrates an example of a
postmodern-historical metaphysics.
Historical metaphysics postmodernity fiction analysis İhsan Oktay An-ar The Silent
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2017 |
Gönderilme Tarihi | 8 Haziran 2017 |
Kabul Tarihi | 20 Şubat 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 41 |