Şerh geleneği, özellikle İslam medeniyetinin tesiriyle Türk edebiyatına da etkilemiş ve yüzyıllar boyunca manzum ve mensur olarak pek çok şerh kaleme alınmıştır. Bu alanda ortaya konulan çalışmalar incelendiğinde Farsça eserlerin şerhlerinin büyük bir yer tuttuğu görülmektedir. Yaşadığı dönemde ve sonrasında Hindistan, İran ve Anadolu’da oldukça sevilen ve okunan Sâib-i Tebrîzî’nin Dîvân’ı da seçili şiirleri esas alınarak çeşitli şerh metinlerine konu olmuştur. Bu çalışmalardan biri de Ömer Fâik’in Sâib’in “ney” konulu gazeline yaptığı şerhtir. Muhtelif kaynaklarda Ömer Fâik’in şerhinin nüshalarından biri şeklinde tanıtılan bu metnin aslında Ebubekir Nusret’e ait olduğu tespit edilmiştir. Metinde “Nusret” mahlasıyla yazılmış bir beytin bulunması ve şârihin başka bir eserinde ilgili gazeli neredeyse aynı ifadelerle şerh etmesi eserin Ebubekir Nusret’e aidiyetine dair görüşü desteklemektedir. Her şerh çalışmasında şârihler kendilerine özgü bir sistem geliştirirler. Bunların tespitinde ortak bir metin üzerine kaleme alınan şerhlerin incelenmesi oldukça önemlidir. Bu düşünceden hareketle makalede bahsi geçen metinler mukaddime, sebeb-i teşrih, Sâib hakkında değerlendirmeler, şerh yöntemi ve şerhin kaynakları açılarından kıyaslanarak değerlendirildi. Bu mukayesenin neticesinde iki eser arasında birtakım farklılık ve benzerlikler tespit edilerek bunların ortaya çıkmasında şârihlerin şerh metotlarının etkisi üzerinde duruldu.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 14 Nisan 2023 |
Kabul Tarihi | 2 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 53 |