Karbondioksit, fosil yakıtların (petrol ve türevleri, kömür ve doğal gazın) sanayide kullanılması sonucu atmosfere karışmaktadır. Bu yolla atmosfere karışan karbondioksit, toplam karbondioksit emisyonlarının % 80-85‟ini oluşturmaktadır. Geriye kalanı, (%15-20) canlıların solunumundan ve mikroskobik canlıların organik maddeleri ayrıştırmasından kaynaklanmaktadır. Fosil yakıt kullanımının hızla artması ve fotosentez için tonlarca karbondioksiti harcayan ormanların ve bitkisel alanların tahribi, atmosferdeki karbondioksit miktarını son yılların en yüksek düzeyine ulaştırmıştır. Günümüzde, karbondioksiti geri kullanıma sokacak depo alanları sınırlıdır ve açığa çıkan karbondioksitin büyük miktarı sera etkisinin azaltılabilmesi için depolanmak zorundadır. Bu gaz, tüketilmiş petrol ve doğal gaz rezervuarlarında, derin tuzlu formasyonlar ve işletilemeyen kömür damarları gibi jeolojik yapılarda yüksek miktarlarda depolanabilmektedir. Bu çalışmada jeolojik depolama seçenekleri depolama mekanizmaları ve depolama kapasitesi gibi özellikler bakımından değerlendirilmiştir. Ayrıca jeolojik depolama seçenekleri çeşitli açılardan karşılaştırılarak değerlendirmeler de yapılmıştır. Çalışma sonucunda, petrol ve doğal gaz rezervuarlarının karbondioksitin jeolojik yapılarda depolanmasında en verimli yöntem olduğu tespit edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Fen Bilimleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Ekim 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 2 Sayı: 2 |