Türk kültüründe geleneksel Türk dini çerçevesinde pek çok kült oluşmuştur. Bu kültlerden biri de dağ kültüdür. Gök Tanrı’ya en yakın mekânlar olarak tasavvur edilen dağlar, Türk inanç sisteminde kutsal sayılmış ve onlara tazim edilmiştir. Bunların dışında dağlar; yükseklikleri, yücelikleri, ihtişamları, başlarında karın, boranın eksik olmaması, üzerlerinde yaşayan hayvanlara barınma ve beslenme imkânları sunmaları, göçer evli Türk yaşam biçiminin vazgeçilmez bir unsuru olmuşlardır. Ayrıca uzaktan bakılınca insana küçüklüğünü ve güçsüzlüğünü hatırlatır, aşmak istenildiği zaman katlanılması gereken güçlükleri bulunur; bunun yanında akarsu, otlakları, ormanlarıyla insanoğluna özgürce bir hayat sunar.
Türk masallarında dağ denildiğinde ilk akla gelen Kaf Dağı’dır. Dünyayı çevrelediğine inanılan, arkasında cinlerin, perilerin ve devlerin bulunduğu varsayılan, zümrütten hayalî bir yer olan ve masallarda son derece önemli bir dağ olan Kaf Dağı, masallarda en çok kullanılan ve ismi zikredilen dağdır. Kaf Dağı’nın dışında masallarda anlatıcıya bağlı olarak pek çok olağanüstü özelliklere sahip dağlar da yer almaktadır. Kaf Dağı ile ilgili olağanüstü özellikler bu dağlar içinde geçerlidir. Çünkü bu dağlarda Kaf Dağı gibi altın, mercan, zümrüt ve cevahirdedir. Çeşitli yaratıklar bu dağlarda yaşar. Kahraman bu dağlarda bulunan bir nesneyi elde etmek için çeşitli sıkıntılarla mücadele eder ve sonunda olağanüstü özellikte bu dağa ulaşır. Kahraman istenilen şeyi elde eder ve geri döner.
Bu makalede Türk masallarında yer alan Kaf Dağı gibi olağanüstü özelliklere sahip dağlar üzerinde durulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çocuk Edebiyatı |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 19 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 3 Sayı: 5 |
TÜRKAV Kamu Yönetimi Enstitüsü Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.