Fiction based on biography has been, in the past years, used by many writers in both western and our literature. Texts of theese characteristics have literary aspects but are presented as biographies releating real events to the reader that have been lived, by the writer. Where could the study on historical reality, biography and literature be pleaced? What is the degree of fictionality of a biography or what is the degree of the texts being biographies if the protagonist is taken from real life? This article approaches these questions under the context of the novel”Adı:Aylin.
Biyografiye dayalı kurmaca, son yıllarda hem batı edebiyatında hem de bizde ilgi çeken bir tür olarak pek çok yazar tarafından ele alınmaktadır. Bu tür metinler, edebi özellikler taşıdıkları için bir yönleriyle roman sayılabilir iseler de pek çoğu yazarları tarafından yaşanmış gerçekleri açıklayan birer biyografi olarak okura sunulmaktadırlar. Tarihi gerçeklik, biyografi ve edebiyat ekseninde söz konusu çalışmalar nereye oturtulabilir? Biyografi ne kadar kurmacadır veya kahramanı gerçek hayattan alınmış romanlar ne ölçüde biyografi sayılabilir? Bu makale, “Adı: Aylin” adlı eser çerçevesinde söz konusu soruları tartışmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2001 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2001 Cilt: 2 Sayı: 2 |