XVI. yüzyıl Türk edebiyatının önde gelen şairlerinden biri de Hayâlî Bey’dir. Yazdığı
şiirler, henüz hayatta iken okunmuş, dilden dile aktarılmıştır. Devrin padişahının huzurunda
şiirleri okunacak kadar başarılı bir şairdir. Kendisinden sonra gelen şairlerce takip ve taklit
edilecek kadar başarılı ve usta şairdir.
Dünya malına değer vermeyen, giyim kuşamına pek dikkat etmeyen, büyük bir şair
olmasına rağmen kibirlenmeyen, güzelliğe düşkün, rind-meşrep olan Hayâlî Bey’in bu
özellikleri şiirlerine de yansır. Hoşgörülü ve dost canlısı olan şair sataşılmadıkça kimseyi
hicvetmez ve kavgadan hoşlanmaz.
Hayâlî Bey’in “Bilmezler” redifli gazelinin matla beyti Türk edebiyatının en çok
bilinen beyitleri arasında yer alır. Bu beytin ilk mısraı araştırmacılar tarafından
“arayıbilmek” ve “ârâyı bilmek” olarak iki farklı anlama gelecek şekilde nesre çevrilir.
Anlamı üzerinde tartışma olan bir beyti tahlil etmenin ve anlamaya çalışmanın birçok
yolu vardır. Şairin şahsiyeti, diğer şiirleriyle karşılaştırılması, şiirin kim için ve neden
yazıldığı, imlası, gazelin bütünlüğü içindeki yeri, kelimenin diğer şairler tarafından
kullanılması, vezin kafiye ve redif, söz sanatları ve gazele yazılan tahmis, tesdis, tazmin ve
nazireler kelimenin hangi anlama geleceği konusunda yararlanacağımız araçlardır. Bu
makalede, bu iki çeviriden hangisinin neden olması gerektiği farklı bakış açılarıyla
değerlendirilip tartışıldıktan sonra bu araçların kullanımı bir örnek üzerinden gösterilmeye
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 3 Sayı: 2 |