İnsanlar doğal olarak ilgi duydukları nesne ve konuların nasıl ortaya çıktığını, kökenini, kaynağını, başlangıç durumunu, doğuşunu bilmek isterler. Bilim ve düşünce tarihinde “köken, doğuş, başlangıç, çıkış, menşe, zuhur, fecr, tekvin, âgaz, origine emergence, birth, rebirth, genesis” vb. adlarıyla gelişmenin ilk basamağını ele alan pek çok çalışma bulunmaktadır. “Doğuş” kavramı etrafında bir tarama yapıldığında dinler tarihinin en büyük sorununun “yaratılış, türeyiş, çıkış” gibi sözcüklerle de anılan “genesis” sorunu olduğu; antik Grek yazınının ilk büyük yapıtlarından olan Theogonia’da Hesiodos’un ilahların doğuşunu anlattığı2 , üç büyük Ortadoğu dininin ilk kitabı olan Tevrat’ın “Genesis/Tekvin” başlıklı bölümle başladığı; konuları değişmekle birlikte pek çok önemli düşünür ve araştırmacının da en önemli yapıtlarında “doğuş” sorununu tartıştıkları görülür.3
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 2 |