Aim: The aim of this study was to compare minimally invasive access cavities in lower incisors with
conventional access cavities in terms of the amount of debris overflowing apically during root canal treatment.
Material and Method: Intact, caries-free, straightrooted, single-rooted lower incisors with complete root
development and extracted for prosthetic or periodontal reasons were used in the study. Teeth were examined with periapical radiographs and teeth with a single canal were included in the study. A total of 40 mandibular incisors, 20 for each group, were included in the study. The teeth were randomly divided into two groups (n=20). One group underwent traditional endodontic access cavity preparation from the palatinal surface, while the other group underwent minimally invasive access cavity preparation. Teeth were fixed in glass tubes according to the Myers & Montgomery empty tube method. The canal shaping of the teeth was then performed. After waiting for the irrigation solution to evaporate, with Rotate instrumentation system the amount of debris accumulated in the tube was measured on a precision balance and both groups were compared in terms of the amount of debris overflowing apically.
Results: The Shapiro-Wilk test was used to test whether the obtained data conformed to normal distribution. It was determined that the extruded debris weight did not conform to the normal distribution (p < .05). Mann-Whitney U test showed that the amount of debris overflowing from the apical region was similar in both groups (p > .05).
Conclusion: In this study, it was found that there was no significant difference between the traditional access cavity and the minimally invasive access cavity in terms of their effects on the amount of debris overflowing apically.
Apical extrusion Minimally Invasive endodontics Contracted cavity
Amaç: Bu çalışmanın amacı alt kesici dişlere açılan minimal invaziv giriş kavitelerini kök kanal tedavisi
sırasında apikalden taşan debris miktarı açısından geleneksel giriş kaviteleri ile karşılaştırmaktır.
Gereç ve Yöntem: Çalışmada sağlam, çürüksüz, düz köklü, kök gelişimi tamamlanmış protetik veya
periodontal sebeplerle çekilmiş tek köklü alt kesici dişler kullanılmıştır. Dişler periapikal radyografilerle
incelenerek tek kanala sahip dişler çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışmaya her bir grup için 20 tane olmak
üzere toplam 40 mandibular kesici diş dahil edilmiştir. Dişler rastgele iki gruba ayrılmıştır (n=20). Gruplardan birine palatinal yüzeyden geleneksel endodontik giriş kavitesi hazırlanırken, diğer gruba minimal invaziv giriş kavitesi hazırlanmıştır. Dişler Myers & Montgomery boş tüp metodundaki şekilde cam tüplere sabitlenmiştir. Daha sonra dişlerin kanal şekillendirmesi yapılmıştır. Tüp içerisinde biriken debris miktarı Rotate eğe sistemi ile irrigasyon solüsyonunun buharlaşması beklendikten sonra hassas terazide ölçülerek her iki grup apikalden taşan debris miktarı açısından karşılaştırılmıştır.
Bulgular: Elde edilen verilerin normal dağılıma uygun olup olmadığı Shapiro-Wilk testi ile test edilmiştir.
Ekstrüze debris ağırlığının normal dağılıma uymadığı tespit edilmiştir (p < .05). Mann-Whitney U testi her
iki grupta apikalden taşan debris miktarlarının benzer olduğunu göstermiştir (p > .05).
Sonuç: Bu çalışmada geleneksel giriş kavitesi ve minimal invaziv giriş kavitesinin apikalden taşan debris
miktarına etkileri bakımından anlamlı bir farklarının olmadığı bulunmuştur.
apikal ekstrüzyon minimal invaziv endodonti kontrakte kavite
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Endodonti |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Temmuz 2025 |
Gönderilme Tarihi | 19 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 13 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 4 Sayı: 2 |