Bu makale, 18. yüzyıl başlarında Manastır ve çevre kazalarda etkili olan eşkıya Hibetullah’a odaklanmaktadır. Makalenin temel amacı, Hibetullah'ın kimliğini tespit etmek, faaliyetlerini incelemek ve bu eşkıyanın zaman içinde nasıl algılandığını anlamaktır. Öncelikle Türkiyedeki ve Balkanlardaki eşkıyalık literatürüne ait birkaç örnek verilmiştir. Hibetullah’ın kimliği tespit edildikten sonra literatürdeki eşkıya algısının farkına değinilmiştir. Arşiv kaynakları, Hibetullah'ın faaliyetleri ve devlet tarafından nasıl görüldüğü konularında temel bilgiler sağlamak üzere kullanılmıştır. Ayrıca, makalede öne sürülen iddiaya göre eşkıyanın merkezileşme için bir araç olarak kullanıldığı, vaka üzerinden değerlendirilmiştir. Bölgesinde namlı bir eşkıya olan Hibetullah’ın aynı zamanda martolos olması, bu askeri grup ile eşkıyalar arasındaki bağı göstermek açısından da önemlidir. Lanetlenen bir eşkıyanın zaman ve mekânın şartlarına göre dua alan bir askere nasıl dönüşebileceği üzerinde durulmuştur. Hibetullah'ın ölümü, bölgedeki eşkıyalık hareketlerine son vermemiştir. İddia edildiği gibi eşkıyalık, merkezileşmenin bir aracı olmaktan ziyade eşkıyalık ile mücadele edilerek mevcut düzen korunmak istenmektedir. Eşkıyaların bağışlanarak sisteme dahil edilmesi, martolosların eşkıyalarla daha derin bağlar kurmasına ve bu grubun yozlaşmasına yol açmıştır.
Eşkıya Martolos Rumeli Manastır (Bitola) Florina Evlâd-ı Fatihan 18. yüzyıl taşra idaresi.
This article examines the identity and actions of the bandit Hibetullah, who was influential in the early 18th century in Manastır and the surrounding districts. The main aim is to identify Hibetullah, analyze his activities and understand how this bandit was perceived over time. Based on a few examples of banditry literature in Turkey and the Balkans, the article establishes the identity of Hibetullah and discusses any differences in the perception of banditry to existing literature. Archival sources are used to gather basic information on Hibetullah's activities and how he was perceived by the state. The article based on the case study, also argues that banditry was used as a tool for centralization. The fact that Hibetullah, a notorious bandit, was also a martolos/militiaman is also important in terms of showing the connection between this particular military group and the bandits. The paper establishes the conditions for the transformation of a convicted bandit to a soldier who receives invocations for his actions. The death of Hibetullah did not put an end to the banditry in the region. On the contrary, the decision to pardon the bandits and integrate them into the system strengthened the ties between the martolos and the bandits, leading to corruption. Finally, it seems that contrary to claims, banditry was not used as an instrument of centralization but rather combating banditry preserved the existing order.
Bandit Martolos Rumelia Bitola (Monastir) Florina Evlâd-ı Fatihan 18th century provincial administration.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Suç Tarihi Çalışmaları, Yerel Tarih, Yeniçağ Balkan Tarihi, Yeniçağ Kent Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |