It is well known that women and men’s experience of the private-public space are different. This experience is shaped by socio-cultural values and norms as well as the conditions space imposes on the individual’s habitat. This study is based on comprehensive interviews obtained by 20 women between the ages of 25 and 55 living in lower and upper class socio-economic areas of Denizli. This age range is chosen to examine whether the problems women face in association with the city structures differ between generations. The purposeful sampling method has been used in the selection of participants. The aim was to illustrate obstacle(s) women faced in benefiting from services provided by the city and their expectations from the local society and administration. The city of Denizli where the research has been conducted has one of the highest rates in women participation in business life. On the other hand, according to the research results, women, especially those living in the city center described restrictions in business life and in maintaining social relations. Women who go on with their daily routine between home and work, they want to see ensured security structures on the routes they use to recreational areas, work places and shopping areas. According to women who participated in the survey, urban life is too complicated to be limited to contact with only relatives and neighbors. Therefore, the elimination of inequality in both public and private spaces is a major issue within the context of space-gender..
Kadın ve erkeğin özel-kamusal alanının kullanımına ilişkin farklı deneyimleri olduğu bilinen bir gerçekliktir. Bu deneyimlerde toplumun bireyden beklediği sosyo-kültürel değer ve normlar ile mekânın bireyin yaşam alanına ilişkin sunduğu koşullar etkili olmaktadır. Bu çalışmanın verileri, Denizli’nin alt ve üst sosyo-ekonomik bölgelerinde yaşayan 25-55 yaş arası 20 kadınla yapılan derinlemesine görüşmelerle elde edilmiştir. Bu yaş aralığının seçilme nedeni, farklı kuşaktaki kadınların kente ilişkin sorunlarının kuşaklar arasında değişip değişmediğini vurgulayabilmektir. Katılımcıların seçilmesinde amaçlı örneklem tekniği kullanılmıştır. Derinlemesine görüşmelerle kadınların, kentin sunduğu hizmetlerden tam zamanlı ve geniş ölçekli yararlanabilmeleri noktasında ne tür engel(leme)lerle karşılaştıkları, bu konuda toplumdan ve yerel yönetimlerden beklentilerinin neler olduğuna ilişkin anlatılara ulaşılmaya çalışılmıştır. Araştırmamızın yapıldığı Denizli, kadınların çalışma hayatına katıldığı iller içinde üst sıralarda yer almaktadır. Buna karşın araştırma sonuçlarına göre, özellikle kent merkezinde yaşayan kadınlar, çalışma yaşamında ve toplumsal faaliyetleri sürdürmede bir takım sınırlılıklar ile karşılaştıklarını dile getirmişlerdir. Ev ile iş arasında gündelik yaşamını devam ettiren kadınlar; eğlence yerlerine, iş yerlerine, alışveriş yapacakları mekânlara gidiş-gelişlerde kullandıkları güzergâhta güvenlik sistemlerinin oluşturulmasını arzu etmektedirler. Araştırma kapsamındaki kadınlara göre, kent hayatı akrabalık ve komşuluk ilişkilerine dayanan küçük gruplar ölçeğinde sürdürülemeyecek kadar karmaşıktır. Bu nedenle hem kamusal hem de özel alanlarda mekân-cinsiyet bağlamında kendini gösteren eşitsizliklerin kaldırılması kadınlar tarafından üzerinde durulan temel konulardan biridir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2018 |
Gönderilme Tarihi | 26 Haziran 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |