Anadolu’da külliye mimarisi, Anadolu Selçukluları ile
birlikte 13. yüzyılda görülmeye başlar. İmaret olarak da bilinen bu yapı
toplulukları genelde cami ve medreseden oluşur. Külliyelerin en önemli iki
yapısı cami ve medrese ile avlunun plan şeması, birçok kültür çevresinden
etkilenmiştir. Orta Asya Türk, Büyük Selçuklu ve Zengi mimarisi en
önemlileridir.
Anadolu Selçuklu külliyelerinde avlu, cami ve medrese
plan şeması içerisinde bir kamusal alan oluşturacak şekilde düzenlenmiştir.
Böylece tarihi süreç içerisinde, hem cami hem de medreseye ait ortak avlu
düzenlemesi, külliye plan şemasında yerini almıştır. Cami ve medrese için ortak
avlu kullanımının erken ve öncül örnekleri Zengi mimarisinden etkilenen Artuklu
bölgesinde görülür. Mardin Şehidiye Mardin/Harzem Taceddin Mes’ud örnekleri,
açık avlulu medrese plan düzenlemesi içerisinde “cami-yarım medrese
kaynaşmaları” olarak ortaya çıkar. 13. yüzyıl ile birlikte, Kayseri Hacı Kılıç
Cami ve Medresesi örneğinde olduğu gibi mescid, medrese içerisinde planlanan küçük
bir olmaktan çıkmış ve serbest tasarımlı bir birim olarak yerini almıştır. Avlu
ise artık hem cami, hem medrese arasında ortak avlu olarak tasarlanmaya
başlamıştır.
Daha sonra İlhanlı, Beylikler ve Erken Dönem Osmanlı
külliye kuruluşlarında, cami-medrese odaklı külliyelerde ortak avlu düzenlemesi
farklı yorumlar ile gelişimini sürdürmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Temmuz 2019 |
Gönderilme Tarihi | 4 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 30 |