Modern araştırmaların gösterdiği üzere bozkır devletlerinin en büyük zaafı, hanedan içindeki çatışmalardır. Bu çatışmaların arkasındaki esas sebep, her biri ülüş sahibi olan hanedan mensuplarının taht üzerinde hak iddia etmeleridir. Taht üzerindeki hakları ise bir hükümdarın her oğluna varis olma imkânını veren veraset sistemidir. Sistemin doğası gereği taht; babadan oğula, kardeşten kardeşe, amcadan yeğene ve hatta yeğenden amcaya geçebiliyordu. Bazı araştırmacılar, sistemin çok fazla alternatif üretmesinden yola çıkarak bozkır siyaset kültüründe veraset sistemi bulunmadığını düşündüler. Bu çalışmada bozkırlıların bir veraset sistemi geliştirdikleri ve bu sistemin siyasî istikrar üzerinde birincil etki yaptığı fikrinden hareketle sistemin işleyişi araştırılacaktır. Tahtın babadan oğula geçtiği dikey veraset, yalnızca hükümdarın oğullarına iktidar olma fırsatını verdiğinden çatışmayı azaltıyordu. Eğer hükümdar oğullarından birini veliaht atamışsa genellikle hiçbir çatışma görülmüyordu. Tahtın kardeşten kardeşe veya amcadan yeğene geçtiği yatay ve çapraz veraset, bazen kısa vadede çatışmaya yol açmıyordu. Fakat uzun vadede, kuzenler arasında taht kavgası yaşanması kaçınılmazdı. Bütün bu usullerin iç savaşa, bölünmeye, dış müdahaleye kapıyı açmaları veya kapatmaları dolayısıyla istikrar üzerinde birinci derecede etkisi görülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 3 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 36 |