Semih Tezcan’la ilk defa 1977’de, Permanent International Altaistic Conference Leiden toplantısında tanıştık. Oraya Göttingen’li arkadaşları Hartwig Scheinhardt ve Wolfram Hesche’yle birlikte gelmişti. Ben ancak tezimi sunarak doktoramı kazanmış, bundan başka sadece iki küçük tanıtma yazısı yayımlamıştım. O ise Almanya’da iki bambaşka alanda son derece önemli çalışmalar tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönmüş, hem Ankara Üniversitesi Dil-Tarih Fakültesi’nde, hem Türk Dil Kurumunda görevler üstlenmiş, başarılı bir araştırmacıydı. İkimizin de hocaları Willy Bang’ın öğrencisiydi, benim hocam Hansjakob Polotsky, onun hocaları Saadet Çağatay, Berlin’de kullandığı eski soyadıyla İshaki ve kendisine Meryem Apa denmesini seven Annemarie von Gabain. Semih, yetmişler Almanya’sının en önemli iki dilbilimsel-filolog Türkoloji uzmanıyla, Doğu Almanyalı Peter Zieme ve Batı Almanyalı Gerhard Doerfer ile çok yönlü, yıllarca devam edecek olan ilişkiler kurmuştu. Semih, A. v. Gabain’le bir yıl okuduktan sonra Zieme’den Eski Uygurcayı öğrenmeye devam etmişti ve bu bilgisiyle Doerfer’e faydalı olabiliyordu; Doerfer’den ise Yakutça ve Çuvaşça dâhil olmak üzere Genel Türkoloji’yi ve Altay dilleri akrabalığı sorunlarını öğrenmişti ve bu alanlarda edindiği bilgilerle Zieme’ye Eski Uygurca metinlerin sözlüksel çözümlenmesinde yardımcı oluyordu. Prof. Doerfer’i 1982‒83 yıllarında 20 aylık Humboldt burslusu olarak iyi tanıdım, ondan çok şey öğrendim; onun hayatında tek önemli olan şey, bilimdi, insan değildi. Hemen hemen yaşıt oldukları Peter Zieme’yle ise derin, hakiki bir arkadaşlıkları vardı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim (Diğer) |
Bölüm | Semih Tezcan Anısına... |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Ağustos 2018 |
Gönderilme Tarihi | 3 Nisan 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 28 |