Dünyada planlı kalkınma anlayışının esasen İkinci Dünya Savaşından sonra kabul gördüğü ve 1960’lı yıllarda yaygın olarak uygulandığı görülmektedir. Kalkınma literatüründe “Altın Çağ” olarak nitelendirilen 1950-1973 yılları arası, dünya ekonomisinde gerek büyüme gerekse dış ticarette yüksek artışların yaşandığı dönem olmuştur. Ancak, 1970’li yılların dünya ekonomisi için bir hayli zorlu geçmesinin de etkisiyle, 1980’li yıllardan sonra ekonomide dışa açık ve piyasa mekanizması kurallarına ağırlık veren iktisat politikaları öne çıkmıştır. Bununla birlikte, geçmişe kıyasla kısmen farklı gerekçelerle de olsa, planlı kalkınma eğiliminin son 10 yılda dünya genelinde tekrar arttığı görülmektedir. Bu çalışmada öncelikle planlı kalkınmanın kavramsal çerçevesi ele alınmakta ve planlamanın gerekçeleri ayrıntılı olarak ortaya konmaya çalışılmaktadır. Daha sonra dünyada ve Türkiye’de planlı kalkınma uygulamalarının tarihsel gelişimi, bu süreçte öne çıkan iktisat politikaları ve kalkınma anlayışındaki değişim incelenmeye çalışılmaktadır. Bu doğrultuda, yeni uygulamaya konulan Türkiye’nin On Birinci Kalkınma Planının öne çıkan yanları, farklı ya da yeni özellikleri, öngördüğü büyüme modeli, öncelikleri, temel makroekonomik politika ve hedefleri incelenmektedir. Plan’da rekabetçiliği ve verimliliği esas alan, ihracata dayalı, yurtiçi tasarrufların geçmişe kıyasla daha etkili olduğu istikrarlı bir büyüme modeli öngörülmektedir. Plan’ın önceliklendirme niteliğinin yüksek olduğu ve sanayinin geliştirilmesine özel önem atfedildiği görülmektedir. Bu bağlamda, üretimin sektörel kompozisyonunda nitelikli bir dönüşüm beklenmektedir
Türkiye ekonomisi planlama kalkınma planı sanayileşme ithal ikamesi piyasa mekanizması
Turkish economy planning development plan industrialization import substitution market mechanism
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 10 Sayı: 53 |