Millî mücadele ruhunun doğmasında ve gelişmesinde Türk milletinin bu hususta birlik olmasında itici güçlerin en önemlisi İzmir’in işgali olayıdır. Yurt çapında bir tepkinin oluşması, işgalden kurtuluşa giden yolu anlamak için İzmir’in işgali konusunu kilit nokta haline getirmektedir. İzmir’in işgali, 1919 Şubat’ında Yunan Başbakan Venizelos’un önerisiyle İngiltere Başbakanı Lloyd George tarafından ortaya atılmıştır. 28 Mart 1919’da İtalyanlar Antalya’yı işgal etmesi ile İngiltere Başbakanı Lloyd George, bu işgal karşısında Batı Anadolu’yu tamamen ele geçirebileceğini düşünmüştür. Fransa, ABD ve İngiltere anlaşarak 6 Mayıs 1919’da Yunanistan’ın İzmir’e girmesi hususunda karar vermiştir. Bunun ardından, Yunanistan 15 Mayıs 1919’da İtilaf Devletleri adına ve onların koruması ile İzmir’in işgalini gerçekleştirmiştir. Yunan askerinin İzmir’e çıkmasıyla birlikte yerli Rumlar, Yunanistan bayrakları taşıyarak gösteri ve taşkınlıklara başlamıştır. Bu sahnelenene eylemlerdeki asıl amaç, bölge halkını kışkırtmak, karışıklıklar çıkartmak ve böylece şehri tamamen Yunanistan’a teslim etmeye hazır hale getirmekti. İşgal bölgelerini genişleten Yunanlılar, Batı Anadolu’da yerleşme yolunda girişimler başlatmıştır. Ayak bastıkları bölgelerde giriştikleri faaliyetlerle, şehir ve çevre halkına büyük acılar yaşatmışlardır. Bu girişim, Millî mücadele tarihinde önemli bir yapı taşı olarak yer almaktadır. Bu çalışmada, Millî mücadelenin 100. yılında İzmir’in işgali ve bu işgalin Türk milletinin tavrı ve işgalin kurtuluş yolundaki anlamı tekrar irdelenecektir. Zafere giden yolda, İzmir’in bir ivme noktası olduğuna değinilecektir
The most important driving force in the unity of the Turkish nation in the emergence and development of the national struggle spirit is the occupation of İzmir. The emergence of a nationwide response makes the occupation of Izmir a key point in order to understand the path from liberation to occupation. The invasion of Izmir was put forward by British Prime Minister Lloyd George in February 1919 on the proposal of Greek Prime Minister Venizelos. When the Italians invaded Antalya on March 28, 1919, British Prime Minister Lloyd George thought that he could take over Western Anatolia in the face of this occupation. France, the United States and the United Kingdom agreed on May 6, 1919, Greece decided to enter Izmir. Then, on May 15, 1919, Greece occupied Izmir on behalf of the Entente States and with their protection. With the arrival of the Greek soldier to İzmir, the local Greeks started demonstrations and exuberances by carrying the flags of Greece. The main purpose of these staged actions was to provoke the people of the region, to create confusion and to make the city fully ready to surrender to Greece. The Greeks, which expanded their occupation zones, initiated initiatives to settle in Western Anatolia. With the activities they undertook in the regions where they set foot, the city and the surrounding people experienced great pain. This initiative is an important building block in the history of national struggle. In this study, the occupation of İzmir in the 100th year of the national struggle and the attitude of the Turkish nation and the meaning of this occupation in the way of salvation will be examined again. On the way to victory, İzmir will be mentioned as an acceleration point
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 10 Sayı: 51 |