Different geographical structure and climatic diversity in the Middle Black Sea Region has enriched the biodiversity of dry beans and allowed the collection of morphologically different local bean populations of dry bean. The goal of this study is to collect and determine morphological characteristics of 54 local beans variability’s from the provinces 14 districts and 41 village of Samsun, Tokat, Amasya and Çorum in the Middle Black Sea Region. In order to determine the morphological varieties, characterized bean populations were established according to Cluster analysis. 68 features in PCA (Principal Component Analysis) and Cluster analysis were taken into account, at the genotypes of beans were collected in 14 groups. Fourteen groups analyzed; Group N with the 12 genotypes has been more genotypes, Groups A, J, K and M has been found 2 of each genotype that the groups having at least genotypes. Genotypes that as a result of PCA and Cluster analysis of both qualitative as well as quantitative variation in the definitions of properties carried can be taken into the variety development and breeding works have been revealed.
Orta Karadeniz Bölgesi’nin farklı coğrafik yapısı ve iklim yapısındaki çeşitlilik kuru fasulyede biyolojik çeşitliliği zenginleştirmiş olup yerel fasulye popülasyonlarında morfolojik özellikleri farklı kuru fasulye popülasyonlarının toplanmasına imkân sağlamıştır. Bu çalışma; Orta Karadeniz Bölgesi sınırları içinde yer alan Samsun, Tokat, Amasya ve Çorum illeri ile bu illere bağlı 14 ilçe ve 41 köy gezilerek 54 adet yerel fasulye materyalinin toplanmasını ve morfolojik varyabilitesinin ortaya konulmasını hedeflemiştir. Morfolojik varyabilitenin belirlenebilmesi amacıyla Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsünde 2010 yılında, her bir genotipten 68 adet gözlem alınmış olup karakterizasyonları gerçekleştirilen fasulye popülasyonları ABA (Ana Bileşen Analizi) ve Cluster (Kümeleme) analizine tabi tutularak dendrogram oluşturulmuştur. Uygulanan cluster analizinde fasulye genotiplerinin 14 grupta toplandıkları belirlenmiştir. Bu gruplar incelendiğinde 12 adet ile Grup N en fazla genotipe sahip olurken; 2’şer adet ile A, J, K ve M’nin ise en az genotipe sahip gruplar oldukları belirlenmiştir. ABA ve Cluster analizi sonucunda gerek kalitatif gerekse kantitatif özelliklerde görülen varyasyon tanımlamaları gerçekleştirilen genotiplerin çeşit geliştirme ve ıslah çalışmaları içine alınabileceğini ortaya koymuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 26, 2014 |
Submission Date | July 26, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 1 Issue: 1 |