İnsanda yüz yapılarının anormal ya da orantısız olarak gelişmesi sonucu dentofasiyal deformiteler oluşur. Bu deformitelerin tedavisinde amaç uygun dental oklüzyon ve yüzün ahengini sağlamaktır. Bu ortodontik tedavi ile ortognatik cerrahinin birlikte uygulanması ile elde edilir. Ancak ortognatik cerrahi sonrası olgularda relaps görülebilir. Bu çalışmanın amacı sınıf III maloklüzyonu olan hastalarda uygulanan çift çene cerrahinin uzun dönem sonuçlarını değerlendirmektir. Çalışmamıza 2006-2009 yılları arasında tedavi edilen, 2’si bayan toplam 12 hasta dahil edildi. Ameliyatla hastaların maksillaları LeFort I osteotomi ile ileri alındı, mandibulaları sagittal split ramus osteotomisi ile geri alındı. Hastalara ameliyat öncesi, ameliyattan bir hafta sonra ve ameliyattan 1 yıl sonra sefalometrik inceleme için lateral sefalogramlar çektirildi. Sefalometrik incelemede maksilla ve mandibuladaki horizontal değişimler kaydedildi ve istatistiksel olarak değerlendirildi. Bu amaçla SNA ve SNB açıları, NvA ve NvPg mesafeleri ölçüldü. SNA’nın ameliyat sonrası erken dönem ortalama değeri 81,33 derece iken geç dönem değeri 80,75 derece, SNB’nin ameliyat sonrası erken dönem ortalama değeri 81,00 derece iken geç dönem ortalama değeri 80,25 derece olarak ölçüldü. NvA’nın ameliyat sonrası erken dönem ortalama değeri -1,25 mm iken geç dönem ortalama değeri -1 mm ve NvPg’nin ameliyat sonrası erken dönem ortalama değeri -2,25 mm iken geç dönem ortalama değeri -1,75 mm olarak ölçüldü. Yapılan istatiksel değerlendirmede SNA, SNB, NvA ve NvPg’nin ameliyat sonrası erken ve geç dönem değerleri arasında istatistikî olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Sonuç olarak uygun hasta seçimi, dikkatli ve titiz bir cerrahi planlama ve başarılı bir ortodontik tedavi ile çift çene cerrahi yapılan hastalarda relaps olmadan, uzun dönemde başarılı sonuçlar elde edileceğini düşünmekteyiz.
The aims of the treatment of dentofacial deformities are to achieve appropriate dental occlusion and facial harmony. This can be done with both orthognathic surgery and orthodontic theraphy. However relapse can develop after orthognathic surgery. The aim of this study is to determine the long term results of the bimaxillary surgery of the class III malocclusion patients. Twelve patients operated between 2006–2009. LeFort I osteotomy performed for maxillary advancement and sagittal split ramus osteotomy performed for mandibular setback. Lateral cephalograms were taken immediately before, one week after and one year after the surgery. In cephalometric analyses, horizontal changes recorded at maxilla and mandible and the results were evaluated statictically. For this purpose SNA angles, SNB angles, NvA and NvPg distances evaluated. The mean SNA angle was 81.33 degrees one week after surgery and 80.75 degrees one year after surgery. The mean SNB angle was 81.00 degrees one week after surgery and 80.25 degrees one year after surgery. The mean distance between Nv line and A point was -1.25 mm one week after surgery and -1 mm one year after surgery. The mean distance between Nv line and Pg point was -2.25 mm one week after surgery and -1.75 mm one year after surgery. SNA, SNB, NvA and NvPg values one week after surgery and one year after surgery were not significant statistically. We think that with appropriate patient selection, carefully and meticulous surgical planning and successful orthodontic therapy, we can achieve longlasting successful results without relapse.
Diğer ID | JA59GH66CK |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 20 Sayı: 3 |