Ozon gazı üç adet oksijen atomundan oluşan doğadaki en güçlü oksidanlardan birisidir. Ozon terapi, vücuda çeşitli yollardan ozon gazı ya da ozon gazına tabi tutulmuş hastanın kendi kanı verilerek oluşturulan oksidatif stresin adıdır. Ozonun vücuttaki etkisi sıvı ortamda oluşan hidreojen peroksit ve hücre zarındaki doymamış yağ asitleri ile reaksiyon sonucu oluşan lipid oksidasyon ürünleri aracılığıyla gerçekleşir. Sonuçta vücut bu kontrollü strese karşı antioksidan mekanizmalarını, bağışıklık sistemini ve diğer nöro-humoral mekanizmaları harekete geçirir, bir tür “fizyolojik aşı” etkisi ortaya çıkar. Ozon terapinin endikasyonları arasında başlıcaları dolaşım bozuklukları, dejeneratij hastalıklar, kas ve eklem patolojileri, bazı enfeksiyonel hastalıklar, kronik yaralardır. Ozonu solunum sorunları olanlarda, hamilelerde, glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliğinde, favizmde ve kontrol altında olmayan hipertiroidide kullanmamalıyız. Ozon terapi henüz FDA tarafından kabul edilmemiştir, aksine halen ozon aynı kurum tarafından toksik olarak kabul edilmektedir. Türkiye’de yeterli kanuni düzenlemeler yoktur. Sonuç olarak ozon terapi günümüz verilerine göre ne primer ne de alternatif tedavi olabilir, ancak literatürdeki başarılı sonuçları görmezden gelemeyiz.
Ozone is the one of the most potent oxidant in the nature. It is found in tricyclic molecular form. Ozone therapy is a kind of oxidative stress, which is achieved by either direct ozone injection into the tissues or reinfusion of ozonated blood of the patient. Ozone shows its effect via secondary messengers, which are hidrogen peroxide and lipid oxidation products from oxidation of the polyunsaturated fatty acids in the cell membrane. As a result of this controlled stress, the anti oxidant mechanisms, immunity system and other neuro-humoral mechanisms are activated. It is more likely a “physiological vaccine.” Currently,ozon therapy was indicated in the case of circulatory disturbances, degenerative disesases, musculo-skeletal pathologies, some infectional diseases, chronic wounds. Ozone should not be used in patients with respiratory system pathologies, in pregnants, in glucose 6 phosphate dehydrogenase deficiency, favism, and uncontralable hyperthyroidisim. Ozone therapy is not approved by the FDA, contrary it is classified as a toxic material. In Turkey, there is no any legal regulation yet. As a conclusion, the ozone therapy cannot be accepted neither primary nor secondary treatment modalitiy, on the other hand, we cannot ignore succesful results in the literature.
Diğer ID | JA59KA23SS |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 19 Sayı: 3 |