Giriş: Doku genişletme, yumuşak doku defektinin primer olarak kapatılamadığı durumlarda komşu dokuların bir balon yardımıyla genişletilmesi esasına dayanan bir rekonstrüksiyon yöntemidir. Birçok avantaja sahip olmasına karşın bazı prensiplere uyulmadığı takdirde yüksek komplikasyon oranı ile karşılaşılabilir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada, 2006 - 2011 yılları arasında (5 yıl) kliniğimize başvuran ve doku genişletici kullanılan 59 hastaya ait veriler sunulmaktadır. Bulgular: Hastaların 37’si kadın (%63) 22’si erkek (%37) olup yaşları 6 ile 63 arasında değişmekteydi (ortalama 26,6). Kullanılan toplam 83 doku genişleticinin 41’i (%49,4) baş boyun bölgesi; 18’i (%21,7) gövde; 13’ü (%15,7) meme ve 11’i (%13,2) de ekstremite rekonstrüksiyonunda kullanılmıştır. Hastaların 18’ine (%30,5) birden fazla doku genişletici kullanılmıştır. Defekti tam olarak kapatılamayan 7 hastaya (%11,8) reekspansiyon uygulanmıştır. Hastaların ortalama izlem süresi 23,7 aydır (6-43 ay). Majör komplikasyon olarak hastaların 6’sında (%10,1) enfeksiyon ve 2’sinde (%3,3) ekspozisyon gözlenmiştir. Sonuçlar: Doku genişletici uygulamaları sırasında belli prensiplere dikkat edildiği takdirde hem hasta memnuniyeti hem de mevcut defektin kapatılması açısından iyi sonuçlar alınabileceği kanaatindeyiz.
Introduction: Tissue expansion is a reconstructive technique based on expanding adjacent tissues using a silicone balloon to attain an optimal aesthetic and functional result using local tissue when primary closure of a soft tissue defect is not possible. Although this technique has many advantages, a high complication rate may be seen when basic principles are not followed. Material and Methods In this study, data of 59 tissue expander patients who admitted to our clinic between 2006 and 2011 (5 years) are presented. Thirty seven were females (63%) and 22 males (37%), with an average age of 26.6 years (ranging between 6 and 63 years). Results: Of the total number of 83 tissue expanders, 41 (49.4%) in head and neck; 18 (21.7%) in trunk; 13 (15.7%) in breast; and 11 (13.2%) in extremity reconstruction were used. Eighteen (30.5%) patients had multiple expanders. Reexpansion procedure was applied for seven (11.8%) patients in whom the defect could not be covered completely. The mean follow-up time was 23.7 months (ranged between 6 and 43 months). Infection and exposition were seen in 6 and 2 patients (10.1 and 3.3%) respectively, as a major complication. Conclusions: We believe that if certain principles are followed in tissue expansion procedures, good results may be obtained in terms of patient satisfaction as well as the reconstruction of the defect.
Diğer ID | JA59MD56KT |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 19 Sayı: 2 |