İntihar amaçlı maksillofasyal ateşli silah yaralanmalarında cerrahi müdahalenin primer amacı optimal fonksiyonun ve estetiğin sağlanmasıdır. Bu çalışmada, intihar amaçlı MF ASY olgularında erken definitif tedavinin etkinliğinin değerlendirilmesi ve gelişen sekonder deformitelerin sıklığının ve bu deformiteler için kliniğimizde uygulanan cerrahi girişimlerin ortaya konulması amaçlanmıştır. Çalışmaya Ocak 1996- Ocak 2003 tarihleri arasında GATA Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Kliniğinde tedavi gören 26 intihar amaçlı MF ASY olgusu dahil edildi. Onarım sonrasında geç dönemde gözlenen deformiteler değerlendirilerek, deformitelerin gelişiminde onarımın niteliği, zamanı ve bu deformitelerin düzeltilmesinde kullandığımız cerrahi teknikleri ortaya konuldu. Bu olgularda karşılaştığımız deformiteler sıklığına göre, oronazal fistül, nazal deformasyon , telekantus, kemik ekspozisyonu, alveolar kret ve diş kaybı, malar depresyon, vestibül kaybı, dudak defekti, non-union, enoftalmus, orokutanöz fistül, temporomandibular eklem kısıtlılığı, orbital distopi, klass II maloklüzyon, klass III maloklüzyon, entropion şeklinde dağılım göstermektedir. Erken dönemde yumuşak doku ve kemik onarımı tamamlanmış olan hastalar sekonder deformitelerden dolayı ortalama 1.8 operasyon geçirirken, geç dönemde onarım uygulanan hastalar ortalama 3.36 operasyon geçirmişlerdir. Maksillofasyal ateşli silah yaralanmalarında ilk girişimde kemik yapı mutlaka değerlendirilmeli ve gerekli stabilizasyon sağlanmalıdır. Beraberinde uygulanacak yumuşak doku onarımı tatmin edici estetik ve fonksiyonel sonuçları verecektir.
Suicidal maxillofacial gunshot wounds are challenging and restoration of the optimal function and esthetic is the primary aim of the surgery. In this study, we aimed to determine the efficacy of early definitive treatment of suicidal maxillofacial gunshot wounds. We also aimed to determine the secondary deformities and the treatment options used for these secondary deformities. Between January 1996-january 2003, twenty six patients were included in the study. The type of the surgery, the secondary deformities and correction of these deformities were determined. The secondary deformities observed were oronasal fistula, nasal deformation, telecathus, bone exposition, alveolar cret and dental loss, malar depression, vestibular inadequacy, oral incompetence, non-union, enophthalmus, orocutaneous fistula, temporomandibular joint dysfunction, orbital dystopi, malocclusion and entropion. The average operation number is 1.8 at the patients in whom the soft and bony tissue defects are reconstructed at the early period. When the patients are operated at the late period, this number found to be 3.36. At the first operation, the bony skeleton must be evaluated thoroughly and stabilized rigidly. The soft and bony tissue defects must be determined at the first operation and reconstructed adequately in order to obtain satisfying functional and esthetic results.
Diğer ID | JA59YJ94VU |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2008 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Cilt: 16 Sayı: 1 |