Küreselleşme, uluslararası sistemin yapısını değiştirmektedir. Devlet olmayan kuruluşlar da, ulus devletlerin yanında, uluslararası sistemin aktörü konumuna gelmişlerdir. Sistemin değişiminin uluslararası güvenlik ortamına da çok belirgin etkileri olmuştur. Günümüzde devletler, birbirleriyle doğrudan çatışma ortamına girmekten kaçınmaktadırlar. Bunun yerine, savaş mı yoksa barış mı olduğu belirsiz koşullarda ve muharebe alanı belli olmayan, sivil ve asker arasındaki kesin ayırımın ortadan kalkmış bulunduğu, muğlak bir ortamda yürütülen mücadele ile hasımlarını yıpratmayı hedeflemektedirler. Devletler, uzun soluklu bu mücadelede devlet-dışı aktörler ve bilişim teknolojisindeki ilerlemeden yararlanmaktadırlar. İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminde, ulus devlet merkezli sisteme göre geliştirilmiş bulunan uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler sistemi, bugünün siyasal, sosyal ve ekonomik gerçeklerine uyum sağlayamamaktadır. Bu durum özellikle uluslararası hukukun kuvvet kullanma doktrininde çarpıcı biçimde görülmektedir. Küresel güçler başta olmak üzere devletler, siyasi hedefleri uğruna, yorum yoluyla uluslararası hukuku farklı uygulayarak ve hatta bu hukuku ihlal ederek, kuvvet kullanmada sakınca görmemektedirler. Bunun en son ve göze batan örneği uluslararası toplumun IŞİD’e karşı mücadelesidir.
Devlet-dışı aktörler terörizm uluslararası hukuk kuvvet kullanma IŞİD
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 52 |