Anahtar Kelimeler: Muhasebe Tarihi, Osmanlı İmparatorluğu, Çift Taraflı Kayıt Yöntemi, Kapitalizm |
Muhasebe düşüncesi ve buna bağlı olarak kayıt yöntemleri, dünyanın farklı bölgelerinde farklı ihtiyaçlardan doğmuştur. Batı muhasebe sistemleri özel sektörün ihtiyaçları doğrultusunda şekillenirken, Osmanlı İmparatorluğu’nun muhasebe sistemi, devletin kendisinin en temel ticari işletme olmasından hareketle düzenlenmiştir. Osmanlı toplumunda devletin devamını ve mutlak egemenliğini esas kılan politikalar ve ihtiyaçtan fazlasını kazanma isteğine, en azından görünürde, olumlu bakılmaması, özel sektörün gelişmesini engellemiş, dolayısıyla özel sektör muhasebesi gelişememiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun devletçi politikaları, 1839’da ilan edilen Tanzimat Fermanı ile başlayan batılılaşma süreci ile birlikte değişmeye başlamıştır. Devletin muhasebe kayıtlarının tutulmasında yüzyıllar boyunca kullanılmış olan “Merdiven Yöntemi” bırakılmış, kârı hesaplamaya elverişli olan “Çift Taraflı Kayıt Yöntemi” kullanılmaya başlanmış, devletçi ekonomi politikalarından kapitalist ekonomi geliştirilmeye başlanmıştır.
Osmanlının muhasebeye bakış açısı, yalnızca padişahın mutlak gücü çerçevesinde anlaşılmamalı, aynı zamanda büyük bir imparatorluğun yönetsel ihtiyaçlarının yansıması olarak da düşünülmelidir. Batı ülkelerinde muhasebe tarihi, kapitalist ekonomi ve bu ekonomik yapıya uygun bir sistem içinde oluşmuştur. Osmanlı tarihinde ise, siyasi, sosyal, ekonomik ve dini unsurlar muhasebe ve kayıt sistemini etkilemiştir. Bu çalışmanın amacı, Osmanlı İmparatorluğu’nun çift taraflı kayıt yöntemine geçişinin arkasında yatan nedenleri ve oluşturduğu sonuçları ortaya koyarak, muhasebe kayıt sisteminde gerçekleştirilen bu dönüşümün kapitalist ekonomiye geçiş sürecine olan etkilerini incelemektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Nisan 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 8 Sayı: 1 |