Tanrı tasavvuru ile ilgili olarak din felsefesinde yapılan bir ayırım filozofların tanrısı ve dinin Tanrısı şeklindedir. Bununla ilişkili başka bir ayırım da akıl dini ve vahiy dini yahut da vahye dayanan din şeklindedir. Tanrı’nın ne olduğuna ve doğru dinî öğretilerin tamamen akılla bilinebileceğine, aklî bilginin dışında ve ötesinde vahye dayanan öğretilerin bir yeri olmadığına inanmak deist bir anlayışı temsil etmektedir. Bu makalede ben, Gazâlî’nin bazı görüşlerini dikkate alarak küfürle suçladığı ortaçağdaki Müslüman filozoflardan İbn Sînâ’nın Tanrı ve dini öğretiler hakkındaki mevzisinin deist bir yaklaşım sayılıp sayılamayacağını ele alacağım. İbn Sînâ’nın deist sayılıp sayılamayacağı sorusuna cevap vermek için, onun vahiy ve dinî öğretilerin hususiyeti hakkında görüşlerini ifade ettikten sonra, onun görüşlerini kelam ulemasının bu meseleye bakışı ile ilişkilendireceğim. İbn Sînâ’nın meseleye bakışında kelamcıların bakışından önemli bir farklılık olsa da, onun mevzisinin deizm olarak görülmesinin yanıltıcı olacağını göstermeye çalışacağım
With reference to the conception of God, in philosophy of religion scholars make a distinction
between the God of philosophers and the God of religion. A similar distinction is made between
rational religion and religion based on revelation. In conformity with these distinctions, it is a deistic
position to believe that we may know what God is and what the true religious beliefs are on the
basis of reason alone, and to believe that revelation does not add anything further to our rational
knowledge in this regard. In this article, I am going to discuss if Ibn Sīnā, who was charged with
infidelity for some of his ideas about God and the nature of religious beliefs by al-Ghazālī, could be
considered as a deist. To answer the question if Ibn Sīnā was a deist, I am going to discuss his theories
regarding the nature of revelation and religious teachings. Then I am going to relate his theories
to the position of medieval Muslim theologians. I am going to defend that even though there are
important differences between Avicenna’s position and that of Muslim theologians on these issues,
it would be misleading to consider his position as a deistic position.
Diğer ID | JA23YY64DZ |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 1 Sayı: 1 |