Kur’ân-ı Kerîm’de, Neml sûresinin 30. âyeti olarak kesin bir şekilde yer alan besmele, İslâm ilim geleneğinde tarih boyunca mezhepleşme süreci sonrası yazılan tefsirlerde genellikle mushaf tertibine dayanılarak incelenmiştir. Bu incelemeler, fıkıh ve kıraat özellikleri bağlamında Neml sûresinin 30. âyetinden ziyade, daha çok tefsir mukaddimelerinde veya Fâtiha Sûresi çerçevesinde olmuştur. Önemine binaen hakkında çok sayıda çalışma yapılmasına rağmen özellikle sûre başlarındaki besmelelerin münferit ve sistematik izahları, sınırlı sayıdaki müfessir tarafından sürdürülmüştür. Az sayıda müfessir tarafından sürdürülen sûre başlarındaki besmelelerin münferit yorumlanması, müfessirlerin fıkhî kimlikleri çerçevesinde değerlendirilmiş; ancak bu faaliyetin ardındaki temel saik tam anlamıyla açıklığa kavuşturulamamıştır. Bu doğrultuda araştırmanın temel amacı, sûre başlarındaki besmeleleri münferit olarak yorumlayan müfessirleri bunu yapmaya sevk eden sebepleri ortaya çıkartmaktır. Araştırmada, farklı fıkıh eğilimlerine sahip olan Hîrî, Kuşeyrî, Nesefî, Bikāî, Bitlisî, Nahcivânî, Şirbînî ve Aliyyü’l-Kārî örneklem olarak seçilmiş ve bu müfessirlerin Âl-i İmran, Hûd ve Kehf Sûreleri örnekliğinde sûre başlarındaki münferit ve sistematik besmele yorumları mukayeseli ve analitik bir yaklaşımla incelenmiştir. Elde edilen bulgular, örneklem olarak seçilen müfessirlerin sûre başlarındaki besmeleleri münferit olarak yorumlamalarına neden olan motivasyonun temelde fıkhî kimlikleri olmadığını; aksine tasavvufî eğilimlerinin, münasebat anlayışlarının, tekrâru’l-Kur’âna bakışlarının ve daha da özelde Nişabur tefsir çevresinin tarihsel birikiminin bu hususta etkili olduğu tespit edilmiştir. Besmelenin sûre başlarındaki yerinin fıkıh ilminde bir tartışma konusu olmasına rağmen, müfessirlerin besmele açıklamalarında fıkhî tartışmalara girmemeleri, örnek olarak incelenen müfessirlerin besmele ile sûre aralarında nazımsal vurguyla irtibat kurmaları ve tasavvufî yorumlar ortaya koymaları söz konusu faaliyetin fıkıhtan bağımsız bir şekilde meydana geldiğini ortaya çıkarmıştır. En nihayetinde sûre başlarındaki besmelelerin münferit yorumlanmasının kendi içinde bir gelenek oluşturduğu fark edilmiştir.
Basmala, definitively present in the Qurʿān as the 30th verse of Sūrat al-Naml, has historically been examined in Islamic exegetical tradition primarily within the framework of the musḥaf arrangement, particularly in tafsīr works written after the formation of madhabs. These analyses have largely focused on the basmala in the context of exegetical introductions or Sūrat al-Fātiḥa, rather than its specific placement in Sūrat al-Naml. Although numerous studies have been conducted on the importance of the basmala, individual and systematic explanations of the basmala at the beginnings of sūrahs have been limited to a small number of exegetes. The individual interpretation of the basmala at the start of sūrahs has been evaluated within the framework of the exegetes' juristic identities; however, the underlying motivations for this practice have not been fully clarified. This study aims to uncover the motivations driving exegetes to individually interpret the Basmala. The research selects as samples exegetes with diverse juristic orientations, such as al-Hīrī, al-Qushayrī, al-Nasafī, al-Biqāʿī, al-Bitlisī, al-Nahjivānī, al-Shirbīnī, ʿAlī al-Qārī, examines their individual and systematic interpretations of the basmala using a comparative and analytical approach. The findings reveal that the motivation behind these exegetes' individual interpretations of the basmala is not primarily rooted in their juristic identities. Instead, their sufi inclinations, their understanding of contextual relationships (munāsabāt), and particularly the historical legacy of the Nīshābūr tafsīr circle played a significant role in this regard. Ultimately, the individual interpretation of the basmala is recognized as having established its own tradition within Islamic exegesis.
Tafsīr Basmala al-Hīrī al-Qushayrī al-Biqāʿī al-Bitlisī al-Shirbīnī ʿAlī al-Qārī.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Tefsir |
| Bölüm | Araştırma Makaleleleri |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 24 Haziran 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 9 Şubat 2025 |
| Kabul Tarihi | 23 Nisan 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 34 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.