Close to the end of 2020, the nominal ceasefire between Armenia and Azerbaijan
broke and the clashes turned into a large-scale warfare. While this development was portrayed as
unexpected by some, an inquiry into discourses may prove the opposite. This article therefore
aims to reveal the changes in Azerbaijani President Ilham Aliyev’s discourses on the ArmeniaAzerbaijan relations and the Nagorno-Karabakh conflict throughout his administration. Two
periods, 2003–2018 and 2018–2020, are compared as there occurred significant changes on the
both sides to the conflict. The author uses politolinguistic discourse analysis to qualitatively
analyze nominations, predications, and argumentations employed by Aliyev. The findings have
shown that Aliyev has diversified both nominations and predications and put forward more
arguments that signaled continuation of enmity and escalation of the conflict since 2018. This
study has been an attempt to fill the gap in the literature related to conflict and discourse at large
and the Nagorno-Karabakh conflict in particular.
: 2020’nin sonlarına doğru Ermenistan ile Azerbaycan arasında sözde ateşkes bozuldu ve
çatışmalar geniş çaplı bir savaşa dönüştü. Bu gelişme, bazıları tarafından beklenmedik olarak
tasvir edilirken, söylemler üzerine bir araştırma bunun tam tersini kanıtlayabilir. Dolayısıyla, bu
makale, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in yönetimi boyunca Ermenistan-Azerbaycan
ilişkileri ve Dağlık Karabağ Sorunu ile ilgili söylemlerindeki değişiklikleri ortaya çıkarmayı
amaçlamaktadır. Çatışmanın her iki tarafında da önemli değişiklikler meydana geldiğinden,
2003–2018 ve 2018–2020 olmak üzere iki dönem karşılaştırılmaktadır. Aliyev tarafından
kullanılan adlandırmalar, yüklemlemeler ve argümanları nitel olarak analiz etmek için
politolinguistik söylem analizi kullanılmaktadır. Bulgular, Aliyev’in 2018'den bu yana hem
adlandırmalar, hem de yüklemlemeleri çeşitlendirdiğini ve uyuşmazlığın devam edeceğine ve
çatışmanın tırmanacağına işaret eden daha fazla argüman ortaya koyduğunu göstermektedir. Bu
çalışma, literatürdeki genelde çatışma ve söylem ilişkisi, özelde ise Dağlık Karabağ Sorunu
konusunda mevcut olan boşluğu doldurmaya yönelik bir girişim olarak görülmelidir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Ağustos 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 2 Sayı: 2 |