Up to now, the only novel of Ebubekir Hâzım Tepeyran, Küçük Paşa, has been concerned within the framework of deployment to the village, difficulties of peasants, urban-rural conflict, making the peasant heroes speak with original dialect. But the author transferred these subjects to readers through the life of a little kid Salih/Küçük Paşa, whose name was given to the book. Salih, in the host in İstanbul in which he lived for seven and a half years, in a village in Anatolia where he stayed for two years, knowingly or unknowingly, exposed to emotional abuse and physical abuse like safeguarding, feeding, dressing, neglecting in the points of health and education, shouting, swearing, slighting, seeing worthless, insulting, humiliating, leaving alone, rejecting, making dependent, frightening, intimidating, threatening, excessive pressure and discipline, speaking sarcastic and waiting responsibilities over his age. The topic of neglect and abuse he had in the period between his forty-day infancy and his death in the age of nine and a half wasn’t meant sufficiently. In this work, the instance of child abuse and neglect in Küçük Paşa published in 1910, which was come across too much also in Turkey as in the world, has been demonstrated in all aspects.
Ebubekir Hâzım Tepeyran’ın tek romanı Küçük Paşa, şimdiye kadar köye açılma, köylünün sıkıntıları, şehirli-köylü çatışması, köylü kahramanları yöresel ağızla konuşturma çerçevesinde söz konusu edilmiştir. Ancak bu mevzuları yazar, romana adını verdiği bir küçük çocuğun, Salih’in/Küçük Paşa’nın, hayatı vasıtasıyla okuyucuya aktarmıştır. Salih, yedi buçuk sene yaşadığı İstanbul’daki konakta, iki sene kaldığı Anadolu’daki bir köyde kendisine bakmakla yükümlü kişiler tarafından bilerek ya da bilmeyerek koruma, besleme, giydirme, sağlık ve eğitim konularında ihmal; bağırma, küfretme, önemsememe, değersiz görme, aşağılama, küçük düşürme, yalnız bırakma, reddetme, bağımlı kılma, korkutma, yıldırma, tehdit etme, aşırı baskı ve otorite, alaylı konuşma, yaşının üzerinde sorumluluklar bekleme, kardeş ayrımı gibi duygusal istismara ve dövülerek fiziksel istismara maruz kalmıştır. Salih’in kırk günlük bebekliğinden dokuz buçuk yaşında ölümüne kadar geçen süre zarfında uğradığı söz konusu ihmal ve istismar yeterince işlenmemiştir. Bu çalışmada dünyada olduğu gibi Türkiye’de de oldukça fazla rastlanan çocuk ihmali ve istismarının 1910 yılında yayımlanan Küçük Paşa’daki örneği bütün yönleri ile ortaya konmuştur.
Ebubekir Hâzım Tepeyran Küçük Paşa çocuk ihmali ve istismarı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 |