The key concept to be used to explain the history of Kurds is tribalism. Tribes are based on agnatical connections and means social, political, managerial, economical and cultural organizations. Kurdish tribes have never acted as a unity and have continuously been in a civil war. The center of the tribes is a mountainous land known as Kurdistan. In the age of Abbasis, The Kurds established many emirates and dynasties. In 11. century, Kurdish emirates came to the sovereignty of The Great Seljuks. The Kurds have never been under the rule of any states, not even in the age of Eyyubis. In order to preserve their own interests, Kurdish tribes resisted even Salahaddin Eyyubi. In fact, The Kurds who were faithful to the tribe aristocracy opposed to any kind of regime or authority. Kurds are regarded as the Islamic nations such as the Arabians, Persians and the Turkish ones. The Kurds located around Cibal, Armenia and Azerbaijan. The name of Kurdistan wasn’t used. The Kurds lived under the rule of Sassanid Empire before Islam. With the Era of Caliph Omer, the Kurdish people started to meet with the Muslims and waged war against the Muslims in company with the Persians. But the Kurds were defeated by the Islamic armies like the Persians. The Kurds entered into the domination of the Islam during the Era of the Four Caliph and a great majority of them converted to Islam. ‘The Kurds Issue is one of the most discussed but the least studied topics in Turkey. In this article rumors about the Kurds in Islamic geographers’ works are dealt with. In this work, Arabic sources that belong to 9th and 13th centuries are used. The following questions had been tried to be found out in the Islamic geographers’works: Who are Kurds? Where is their native land? What is their ethnic origin? How and when did they embrace Islam? What kind of relations did they have with the states in the regions they lived in? How are Kurds’ political and social structure? What are the roles of the tribes in the lives of the Kurds? Do Kurds speak Kurdish? Are there any written works in Kurdish? Do they have their own architectural style? What is their contribution to Islamic civilization? Authors whose works we used as sources and who mention Kurds in their works are: Abdullah b. Hurdazbih, Vâzıh al-Yâqubî, Umar Ibn Rusteh, Ibn Fakıh, al-Hamadani, Hussein al-Massoud, al-İstahri al-Faris, Ali Ibn Havkal, Ahmad al- Mukaddes, Muhammad al-Bakri, İdris al- İdrisi, Yakut al- Hamavî, Zakariya Qazwinia and İbn Sa’d Maghribi. How much do Islamic geographers know about Kurds? How and from where had they got the information about the Kurds? What are the sources they had used? Answers of these questions are shown from the authors own works themselves. All kinds of information about the Kurds that these authors had written are arranged carefully and the rumors are exactly narrated in the work. The information that the authors had written in their books are put in order chronologically taking their birth or death dates into consideration. Thus,I aimed to show the real origin of the information and attact attention how these information have been changed in time. Besides, with this method it is found out how some researchers exploited these information and sources are obtained for the impartial studies
Kürtlerin tarihini açıklamada kullanılacak anahtar kavram aşiretçiliktir. Aşiretler akrabalık bağları üzerine kurulmuş olup sosyal, politik, idari, ekonomik ve kültürel organizasyonlardır. Kürt aşiretler hiçbir zaman birlik olamamış ve sürekli iç savaş halinde olmuşlardır. Aşiretlerin kalbi dağlık Kürdistan’dır. Abbasiler devrinde Kürtler emirlikler ve hanedanlar kurmuştur. 11. yüzyılda Kürt emirlikler Büyük Selçuklu Devleti’nin hâkimiyeti altına girmiştir. Kürtler, Eyyûbiler devrinde bile bir devletin egemenliği altında olmamıştır. Kürt aşiretler çıkarlarını korumak adına Selâhaddin Eyyûbi’ye bile karşı çıkmıştır. Daha doğrusu, kabile aristokrasisine bağlı olarak yaşayan Kürtler her türlü kurulu düzene ve otoriteye karşı çıkmıştır. Kürtler, Arap, Fars ve Türkler gibi İslam milletlerinden biridir. Kürtler 7. yüzyıldan itibaren Cibal, Ermeniyye ve Azerbeycan çevresinde yaşamıştır. O dönemlerde Kürdistan ismi kullanılmamıştır. Kürtler, İslâmiyetten önce daha çok Sâsâni İmparatorluğunun egemenliği altında yaşamıştır. Hz. Ömer döneminden itibaren Kürtler Müslümanlarla karşılaşmış ve Farslarla birlikte Müslümanlara karşı savaşmıştır. Ancak Farslar gibi onlar da İslam orduları karşısında yenilmiştir. Dört Halife devrinde Kürtler İslam hâkimiyetine girmiş ve büyük çoğunluğu bu dönemde Müslüman olmuştur. Kürtler konusu Türkiye’de en çok tartışılan ama üzerinde en az araştırma yapılan alanlardan biridir. Bu makalede “İslâm coğrafyacılarının eserlerinde Kürtler hakkındaki rivayetler” konusu ele alınmıştır. Çalışmada 9. ve 13. yüzyıllara ait Arapça kaynaklar kullanılmıştır. Ortaçağ İslâm coğrafyacılarının eserlerinde Kürtler kimdir, anavatanları neresidir, etnik kökenleri nedir, ne zaman nasıl Müslüman olmuşlardır, yaşadıkları bölgede hangi devletlerle ne tür ilişkileri olmuştur, Kürtlerin siyasal ve sosyal yapıları nasıldır, aşiretlerin Kürtlerin hayatındaki rolü nedir, Kürtler Kürtçe mi konuşur, Kürtçe yazılı eser var mıdır, Kürtlerin mimarisi var mıdır, İslâm medeniyeti içinde Kürtlerin yeri nedir sorularının cevapları aranmıştır. Araştırmamızda kaynak olarak kullanılan ve kitaplarında Kürtlerden söz eden yazarlar şunlardır: Abdullah b. Hurdazbih, Vâzıh el- Yakûbî, Ömer İbni Rusteh, İbni Fakih el- Hemedâni, Hüseyin el- Mesûdî, el- İstahri el- Fârisî, Ali İbn Havkal, Ahmed el- Mukaddesi, Muhammed el- Bekri, İdris el- İdrisi, Yakut el- Hamavî, Zekeriya Kazvinî ve İbni Sa’d Mağribi’dir. Bu çalışmada ayrıca İslâm coğrafyacıları Kürtleri ne kadar tanıyor, Kürtlerle ilgili bilgileri nereden ve nasıl temin etmişlerdir, kullandıkları kaynaklar nelerdir sorularının cevapları yine yazarların kendi eserlerinden gösterilmiştir. Bu yazarların Kürtler hakkında yazdıkları her türlü bilgi derlenmiş ve rivayetler aynen sunulmuştur. Müelliflerin doğum veya ölüm tarihleri dikkate alınarak kitaplarında verdikleri bilgiler kronolojik olarak sıraya konulmuştur. Böyle yapılarak bilgilerin asıl kaynağı gösterilmiş ve zaman içinde bilgilerin nasıl tekrarlanarak değiştiğine dikkat çekilmiştir. Bu yöntemle ayrıca bazı araştırmacıların bilgileri nasıl istismar ettikleri ortaya konulmuş ve objektif araştırmalar için kaynak temin edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 2014 Sayı: XVII |