John Rawls'un adalet teorisi, özellikle ahlaki keyfiliğe yönelik eleştirisiyle çağdaş siyaset felsefesini derinden etkilemiştir. Bu makale, Rawls'un ahlaki keyfilik kavramsallaştırmasını inceleyerek, bireylerin kontrolü dışında kalan faktörlerden kaynaklanan eşitsizlikleri gidermek amacıyla geliştirdiği adalet ilkelerinin nasıl tasarlandığını araştırmaktadır. Rawls'un teorisinin merkezinde yer alan fark ilkesi ve fırsat eşitliği ilkesi, sosyal ve ekonomik eşitsizliklerin, yalnızca en dezavantajlıların yararına olduğu ve herkese erişilebilir olduğu koşullarda haklı görülebileceğini savunur. Makale, Rawls'un ilkelerinin modern bağlamlardaki uygulanabilirliğini araştırarak, bu ilkelerin günümüz eşitsizlik ve sosyal adalet sorunlarını çözmedeki etkililiğini ve uygulanabilirliğini değerlendirmektedir. Aynı zamanda, Rawls'un yaklaşımına yönelik çeşitli eleştirileri ele alarak, teorisinin pratik olup olmadığını ve gerçek dünyadaki sorunlara yeterli çözümler sunup sunmadığını tartışmaktadır. Alternatif teoriler ve bakış açılarını inceleyerek, makale Rawls'un çalışmalarının siyaset felsefesi, sosyal politika ve kamu tartışmaları üzerindeki teorik ve pratik etkisini değerlendirmektedir. Bu kapsamlı analiz aracılığıyla, çalışmanın amacı, Rawls'un teorisinin ahlaki keyfiliği ele alma konusundaki güçlü ve zayıf yönlerini ortaya koymak ve adalet, eşitlik ve teorik çerçevelerin kamu politikalarının şekillendirilmesindeki rolü üzerine devam eden tartışmalara katkıda bulunmaktır.
Adalet Hakkaniyet Yeniden Dağıtım Cehalet Perdesi Eşitsizlik Keyfilik
John Rawls' theory of justice has profoundly influenced contemporary political philosophy, particularly through his critique of moral arbitrariness. This article explores Rawls' conceptualization of moral arbitrariness and examines how his principles of justice are designed to address inequalities that arise from factors beyond individual control. Central to Rawls' theory are the difference principle and the principle of fair equality of opportunity, which aim to rectify social and economic disparities by ensuring that inequalities are justified only under conditions that benefit the least advantaged and are accessible to all. The paper investigates the application of Rawls' principles in modern contexts, evaluating their effectiveness and feasibility in addressing contemporary issues of inequality and social justice. It also critically engages with various criticisms of Rawls' approach, considering whether his theory is practical and whether it offers sufficient solutions to real-world problems. By examining alternative theories and perspectives, the article assesses the theoretical and practical impact of Rawls' work on political philosophy, social policy, and public discourse. Through a comprehensive analysis, this study aims to elucidate the strengths and limitations of Rawls' theory in addressing moral arbitrariness and to contribute to ongoing debates about justice, equality, and the role of theoretical frameworks in shaping public policy.
Justice Fairness Redistribution Veil of Ignorance Inequality Arbitrarıness
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkilerde Siyaset |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 14 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 3 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 14 |