Önemli tesislerde kullanılan betonların zamanla dış etmenlerden bozulacağı göz önüne alınarak tasarlanması gereklidir. Dış etkilerden bozulma derecesi ancak betonlar üzerinde yapılacak ön deneylerden sonra anlaşılabilir. Genel olarak betonun çevresel etkilere göre tasarımı iki parametreye göre yapılır. Betondaki maksimum su/çimento oranı ve minimum çimento dozajı gibi kısıtlamaların ne ölçüde gerçekleşebileceği doğrudan beton agregasının türüne, granülometrisine ve standartlarına uygun olmasına bağlıdır. Çalışmada, barit agregası ile mineral- kimyasal katkı malzemeleri kullanılarak yüksek dayanımlı betonlar üretilmiştir. Üretilen betonların fiziksel ve mekanik özelliklerinin yanı sıra durabilitesi de incelenmiştir. Durabilite açısından ağır betonların servis ömrü boyunca karşılaşabileceği düşünülen sülfat etkilerine karşı dayanımı araştırılmıştır. Sülfat etkisine maruz bırakılmış beton numunelerin basınç dayanım değişimleri, kimyasal ve mikro yapı değişimleri incelenmiştir. Bu çalışma kapsamında yapılan araştırmalar neticesinde yüksek basınç dayanıma sahip ağır betonların sülfata karşı basınç dayanımlarında azalma görülmüştür. Magnezyum sülfat etkisinin daha tahrip edici bir özelliğe sahip olduğu görülmüştür. Sülfat etkisinden oran olarak en fazla barit agregalı betonlar etkilenmiş olmasına rağmen sayısal olarak basınç dayanım değeri en yüksek beton olarak kalmaya devam etmiştir.
Concrete used in essential facilities needs designing in such a way that it won’t be damaged by external factors in time. The extent of damage from external factors can only be understood after the initial experiments. Generally, designing concrete in terms of external factors is done according to two factors. To what extent limitations such as maximum water/cement level in concrete and minimum cement dosage can occur depends on the kind of concrete aggregate, gradation and its convenience to standards. In the study, highly durable concrete was produced by using barite aggregate and mineral-chemical additives. In addition to the physical and mechanical properties, the durability of the concrete was analyzed. In terms of durability, the strength of heavy concrete was improved against sulphate effects, which the concrete was considered to encounter during its service time. Compression durability variations, chemical and micro structure variations of the concrete, exposed to sulphate effects, were analyzed. As a result of the research conducted in the context of the study, some decline was observed in the durability of heavy concrete with high compression durability against sulphate compression. Magnesium sulphate effect was concluded to have a more destructive property. Although, in terms of ratio, concrete with barite aggregate was affected most from sulphate effect, it remained as the concrete with the highest compression durability in terms of quantity.
Diğer ID | JA82HU66YM |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 2 Sayı: 2 |
Dergi isminin Türkçe kısaltması "UTBD" ingilizce kısaltması "IJTS" şeklindedir.
Dergimizde yayınlanan makalelerin tüm bilimsel sorumluluğu yazar(lar)a aittir. Editör, yardımcı editör ve yayıncı dergide yayınlanan yazılar için herhangi bir sorumluluk kabul etmez.